Bu deyişin altındaki gerçeği, çok genç bir yaşta Avusturya’da amatör futbol oynamaya başladığımda öğrenmiştim. Oynadığım takımda dokuz numaralı formayı giyiyordum. O gün bugündür dokuzu hâlâ uğurlu rakamım olarak kabul ederim. Abim Atilla da amatör olarak top koşturmuş ve pek çok futbol izleyicisi için büyük anlam ifade eden 10 numaralı formayı giymişti.
Tıpkı sırtlarında 10 numaralı formayı taşımış futbol devleri Pele, Maradona, Hagi, Messi, Sneijder gibi...
Çok uzun yıllardır çalışıyorum. Bütün bu yıllar bana birçok zaferin yanı sıra birçok zorluk da tattırdı. Ama sonuçta bu süreçten çok önemli bir şey öğrendim:
Sahip olunmaya değer her şey,
Uğrunda çalışmaya da değer!
Emin olun hiç kimse hayatın zorluklarına karşı bağışıklık sahibi değildir. Ben de hayatın çok karanlık göründüğü, içimdeki tutku kıvılcımının derinlere gömüldüğü hatta ölmekte olduğunu hissettiğim zamanlardan geçtim. Bu gibi süreçlerden geçerken yanımda benimle olduğunu bildiğim birkaç değerli unsur vardı elbette, yoksa zorluklara dayanmak çok zor olurdu.
Ancak bunlardan biri en çok huzur ve güç bulduklarımın en başında geldi:
Galatasaray.
Aslan Gençler,
Dünyadaki en büyük takımlardan biri olan Galatasaray’ımız ve ona benim kadar yürekten bağlı değerli dostlar ve taraftarlar tutkuya, cesarete, adanmışlığa, sadakate, yeteneğe ve çok çalışmaya hayran olan herkes için gerçek birer ilham kaynağıdır.
GALATASARAY’IN 23.Şampiyonluğu kutlu olsun.
Twitter
Instagram
YouTube
Facebook
Linkedln
'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio'
Yorum Yazın