Görüş Bildir
Haberler
Arınç: 'Türkiye İçin Yıkım Olabilir'

Arınç: 'Türkiye İçin Yıkım Olabilir'

Fatih UZUN
20.09.2014 - 00:16

Bülent Arınç, Türkiye'ye gelen Suriyelilerle ilgili 'Bizim için yıkım olabilir' derken rehinelere ilişkin 'Kaldıkları yeri biliyoruz. Kurtarmak istiyoruz.' dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç katıldığı bir televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Bülent Arınç, Türkiye'nin sınırı açtığı IŞİD'den kaçan Suriyelilerle ilgili, 'Suriye'deki yönetimin, halkına karşı zulmetmesini her zaman eleştirdik ama oradan kaçıp da hayatını kurtaran insanlara da kucak açtık. Şimdi aynı şekilde bir akım, Suriye kuzeyinden başlayarak Türkiye'ye Kürtleri de getirecek olursa bu, Türkiye için maddi manevi açıdan bir yıkım olabilir' dedi.

Arınç, IŞİD'in kaçırdığı 49 Türk vatandaşı olan rehinelere ilşikin ise 'Onlarınher halini biliyoruz. Kaldıkları yeri biliyoruz. Ve o vatandaşlarımızı IŞİD'in elinden çekip kurtarmak istiyoruz.' ifadelerini kullandı.

İşte Bülent Arınç'ın açıklamalarından satırbaşları:

'ÇÖZÜM SÜRECİNİ HER HAFTA TAKİP EDİYORUZ'

'İçişleri Bakanımız ve AFAD Sorumlu Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş ile görüştüm. Ondan aldığım bilgiler de teyit edildi. Esasen bu gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Bizim yeni çalışma düzenimizde sayın başbakanımız çözüm süreciyle ilgili gelinen noktayı her hafta bir araya gelerek, onun başkanlığındaki toplantıda takip ediyoruz.'

'KENDİLERİNE GÖRE SİLARI VAR VE ÇOK ACIMASIZLAR'

'Aynı zamanda Irak, Suriye ve çevremizde meydana gelen olaylarda ve buna bağlı bir tür sıkıntıları her hafta yaptığımız toplantılarda güvenlikte diyebiliriz. O toplantılarda MİT müsteşarlığında katıldığı, askeri komutanlarında katıldığı bir toplantıyla değerlendiriliyor. İyi bir çalışma düzenimiz var. Bu haftadan haftaya yapılan bir şey değil. Gözden geçirmek, çalışmaları takip ve daha çekirdekli bir kadroyla anında karar vermek üzere bir hazırlığın içerisindeyiz. Dolayısıyla bugünkü olaylar şaşırtıcı değildi. Suriye'nin kuzeyindeki olayları takip ediyorduk. Musul'dan başlayan Kerkük civarında IŞİD'in ilerlemesini takip ediyorduk. Sonra Amerikan bombardıman uçaklarının defalarca bazı ikmal merkezlerini vurduğunu biliyorduk. Sonrasında Amerika'nın önderliğinde bir koalisyon kurulmaya çalışılıyor ve bu koalisyonda daha çok saldırılarıyla ve hava bombardımanlarıyla IŞİD'in yolunu kesmeye, konvoylarını vurmaya, lojistik desteklerini kısmaya çalışıyordu. Şimdi tabi IŞİD yeni bir olay değil, ancak bu kadar güçlenmesi veya ön plana çıkması, kendinden bu kadar bahsetmesi son yıllarda ve birkaç yılı kapsadı. Önce Irak İslam Devleti olarak kurulmuş, sonra Suriye'de yaşanan içinde Suriye kanadına geçmişler. Irak, Suriye Şam İslam Devleti olmuş. Kendilerine göre giysileri var, kendilerine göre silahları var ve bu maalesef çok acımasız. Bazen boğazları keserek, bazen de topluca insanları öldürerek, büyük cinayetler işliyorlar. Daha çok bu yönüyle gündeme gelen, ideolojik amacını bir araya bırakalım vahşetle, ortaya koyan haliyle terör örgütüdür. Türkiye bir yıl önce 2013'ün sanırım ekim ayı Bakanlar Kurulu kararnamemiz var. Orada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını uygulama olarak terör örgütü olarak ilan ediyoruz, hemde örgütle sadece bu değil şüphesiz El Kaide ve benzeri örgütlerinde ilişkide bulunduğu ülkelerin mal varlıklarını dondurmak, ülkeye giriş çıkışlarını yasaklanması gibi tedbirlerde alıyoruz. Türkiye'nin bu konuda bir eksiği yok. Ama bize daha çok Suriye'deki kaos hemen hemen dört yıldan beri, ikincisi de Maliki yönündeki Irak'ın bölünmeye ve parçalanmaya gidişi.'

'ALIKONULAN YURTTAŞLARIMIZLA İRTİBATIMIZ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR'

'Küçük bir kuvvetle Irak merkezi hükümetinin askerleri giysilerini bırakıp kaçtılar. 300-400 bin nüfuslu şehri 500 kişilik IŞİD gücü belindeki silahlarla acımasızlığıyla, saldığı korkuyla ve içeriden gelen desteklerin bulunmasıyla ele geçirdi. O sırada tahliyeye edilmemiş olan konsolosluk görevlilerimizde bayrağımızı indirmeden onların bu şekilde rehinesi durumuna düştüler. Alıkonmakta, rehinede diyebiliriz. Ama 3 ayda doldu. Yani 3 Aydın beri 49 kişidir bunlar. 3'ü yerel ihtiyaçlar için kullanılan o bölgenin insanlarıdır. Türkiye'den giden veya vatandaşı olan 46 yurttaşımızdır, içlerinde bayanda, çocukta var. Onların her hali ile ilgileniyoruz, kaldıkları yeri bile biliyoruz. İrtibatımız bir şekilde devam ediyor. Bir tanesinin bile burnunun kanamasını istemediğimiz için, çok hassasiyet gösteriyoruz Bir şekilde onları oradan çekip kurtarmak istiyoruz. Bunun ne kadar zor olduğunu as çok insanlar tahmin edebilir. Bursa'dan da birkaç tanesinin yakını var. Geldiğimiz zaman onlarla da görüştüm. Türkiye'nin her yerinden arayanlara Dış İşleri Müsteşarımız, ilgili arkadaşlar zaman zaman bilgi veriyor. Şuanda sağlıklarının iyi olduğunu, güvenli yerde bulunduklarını ama maalesef hale IŞİD kontrolü altında olduklarını bilmemiz lazım. Onları bugün her gün konuşarak, bulunduğu durumu trajik şekilde anlatarak onlar hakkında yaptığımız çalışmaları sonuçsuz bırakacak bir takım hareketlerden kaçınmamız lazım. En basitini söyleyeyim. İlk zamanlarda bulundukları yerin fotoğrafını çekip bir şekilde internete konduğunda veya haber ajanslarına geçtiğinde yerleri değişti, Yer değiştirmeler oldukça, bizim bir takım çalışmalarımız ve planlarımız suya düşüyor. Allah korusun bu insanların neler yapabileceklerini en azından yaptıkları işlerden anlayabiliyoruz. Biz oradaki tüm yurttaşlarımız bir gün veya çok yakında kurtulacaklarını ana vatana döneceklerini, yakınları ile kucaklaşacaklarını ümit ediyoruz'

'IŞİD'İN ERBİL'E GİRECEK ŞEKİLDE YÜRÜYÜŞÜ ENGELLENDİ'

'Erbil, Süleymaniye dediğimiz yer Kuzey Irak'ta kurulan Kürt bölgesinin yönetimi altında bulunan yerler. Peşmergeler silahlandılar. Amerikan uçakları da bunların lojistik yerlerini vurunca IŞİD militanlarının yürüyüşü biraz durdu. Kuzey Irak biraz daha güvenli hale geldi. Yoksa Kerkük'ü de ele geçirecekler, Selahattin'i de ele geçirecekler. Hatta bir koldan Bağdat üzerine yürüyebilecek bir çalışmanın içerisindeydiler. Suriye'ye tekrar döndüler. Suriye'de Kobani denilen orada 4 tane biri de orada Kürt yönetimi ayrı ayrı tampon bölgeleri kurdu. Bunlara da yönetici atadı. Ne kadar ciddi bir durum değil veya değildir ayrı konu. O Kobani yakınlarındaki Telebayat ve diğer bazı kasabaların birkaç günden beri IŞİD üzerine yürüdü. Bu yürüyüşte Musul'da olduğu gibi silahlı güçlerin IŞİD'in önünden PYD'nin veya silahlı güçlerinin bir şekilde önünden kaçtıklarını ve oralarda bir boşluk bıraktıklarını biliyoruz. Suriye ile sınırımız çok yakın. Hatta zaman zaman atılan bombaların veya mermilerin de bizim tarafa düştüğünü insan kaybına da yol açtığını biliyoruz.'

'TÜRKİYE İÇİN YIKIM OLABİLİR'

'Bizim hükümet olarak düşüncemiz, Suriye'de yaşanan olaylar sebebiyle Türkiye'ye gelen pek çok insan var. Bu kadar insana maddi olarak her şeyi veriyoruz. Çünkü onlar ölüm korkusuyla Türkiye'ye sığındılar. Suriye'deki rejimin halkına karşı zulüm etmesini her zaman eleştirdik. Ama oradan kaçıp ta hayatını kurtaran insanlara kucak açtık. Şimdi aynı şekilde bir akım Suriye kuzeyinde başlayarak Türkiye'ye getirecek olursa bu maddi ve manevi açıdan yıkım olabilir. Mümkün olduğu kadar kendi topraklarında onları güvenli hale getirmemiz lazım. Kendi topraklarından insani yardım, gıda yardımı yapalım. Biz bunlara mecburuz, biz Türk milletiyiz. Biz samimiyetli insanlarız, biz aman diyen insanlarız. Bizden yardım isteyen, beni kurtar diyene kucağımız, elimizi, kolumuzu açmak durumundayız. Bunu tarihin her döneminde Türk milleti yapmış. Bunu 23 sene önce rahmetli Özal döneminde, o zamanda Saddam katliam yapmıştı. Binlerce insan sınırımızdan içeri girdi. Bunlar çok önemli şeyler. Bizim bölgemizde yaşayan bütün Kürtlerin geleceği yer Türkiye'dir. Türkiye güvenli ülkedir. Türkiye'de rahat edeceklerini, kendilerinin ağırlanacaklarını bilirler.'

'HAYAT MEMAT MESELESİ'

'Siyaseten belki zaman zaman karşı çıkarlar. Aman aman dediklerinde Türkiye'de başka kimse aklına gelmez. Şimdi buralarda top sesleri yaklaştı. IŞİD, bunları önüne katıp kovalamaya başladı. Yani bize gelen haberlere göre 1-2 kilometre kadar aralarında mesafe kalmış. Gelecekler sınara kadar bunları katledecekler, yok edecekler. Sabah bunu haber aldığımızda, dünkü gelişmelere göre bir plan yapmıştık. Bende Numan beye 'en azında bu 4 bin kişiyi sınırdan içeriye alalım, hayat memat meselesi. Daha sonrakiler B-C planlarımızı düşünürüz' dedim. Onlarda sayın başbakanımızla görüşmüşler. O zaten bugün beyanatta bulundu. Biz kapımıza gelenin etnik kökenine, dinine, inancına bakmayız. Hayat, memat meselesi olan ve biden yardım dileyen herkese biz kucağımızı gönlümüzü açarız demişti. Nitekim alındılar ve o trajik manzaraları hepimiz gördük. Ağlayan kadınlar, feryat eden çocuklar, yaşlı anne ve ninelerin sırtında taşınmasını gördük. Bir kısmı araçlarıyla, bir kısmı araçsız şekilde sınırımızdan içeriye girdiler. Oradan alınıp başka bölgelere de taşınabilirler.'

'HÜKÜMETİMİZİN BİR PLANI'

'Gelişmelere bağlı olarak hükümetimizin bir planı var. IŞİD'in şuanda hangi noktada yer olarak bulunduğunu bilmiyoruz. Zaten nereye girerlerse önlerinde hiçbir şey kalmıyor. Herkes ya saklanıyor, ya kaçıyor, ya da canını kurtarmaya çalışıyor. Büyük bir korku var. Bu korku sadece psikolojik değil, çünkü ellerinde modern silahlar var. Havan toplarında, uçak savarlara, ağır silahlara kadar maddi bir korku da veriyorlar. Irak ordusu zaten perişan dağılmış durumda. Yeni bir hükümet değişikliği var. Bundan sonra ne olur bilmem. Bazı batı ülkeleri peşmergeye ve Irak hükümetine silah yardımı yapabileceğini ifade etti.'

'BUGÜN ALINAN KARAR KOLAY DEĞİL'

Bugün çok kolay biçimde, kısa bir koordinasyonla karar verildiğini anlatan Arınç, şunları söyledi:

'Bu kolay bir karar değil. Çünkü eğer sınırlar tamamen açılıp, bu korkuyla arkadan binlerce insan gelecek olursa bunun sayısını bugünden tahmin edebiliyoruz, bu çok korkunç bir rakam. O yüzden bugün konuşulan, tampon, uçuşa yasak bölgelerin olabilirliği konusunda hepsi bir planın içerisinde. Çok şükür, çalışan, başarılı, idareci güçlü bir hükümet ve ordumuz var.'

Haberler

Kaynak: http://www.haberler.com/arinc-onlari-...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0