Görüş Bildir
Haberler
Aklınızı Başınızdan Alacak Güzellikte Yeni Nesil Ofis Alanı Yaklaşımı: Biyofilik Tasarım

Aklınızı Başınızdan Alacak Güzellikte Yeni Nesil Ofis Alanı Yaklaşımı: Biyofilik Tasarım

Her şeyin kağıt-kalem ya da insan gücüyle yapıldığı iş dünyasından, ekran başında yapılır olmasına aşırı hızlı bir şekilde evrildik. Her gün bir öncekine göre daha çok ekrana bakıyoruz. Artık tek ekran yetmez hala geldi; “second”, hatta “third screen” terimlerini konuşur hale geldik. Dahası, zamanımızın %95’ini kapalı mekanlarda geçiyoruz. 

Peki çok daha doğayla iç içe ofisler yapılamaz mı?

İçeriğin Devamı Aşağıda

Düşününce hemen hepimizin iş hayatı doğadan uzakta ve bedenlerimizin ana ihtiyacı olan ışıktan, açık havadan ayrı.

Düşününce hemen hepimizin iş hayatı doğadan uzakta ve bedenlerimizin ana ihtiyacı olan ışıktan, açık havadan ayrı.

Trajik olanı ise şu, biz giriş paragrafındaki bu değişimlerin hepsini gelişim olarak kabul ediyoruz.

Çevrim içi çalışma, globalleşme, teknolojik güç vb. onlarcası...

Yeni iş dünyasında, tüm alanlara kolayca erişip işlerimizi pratik bir şekilde yapabiliyoruz. Ama aynı zamanda da stresli, gergin, içine kapanık ve hımbıl; ama başarılı modern ofis insanlarına dönüştük…

Ofis dünyasındaki mutsuzluğu değiştirmek ve sağlıklı çalışma alanları yaratabilmek için yıllardır farklı farklı çalışmalar yapılıyor.

Ofis dünyasındaki mutsuzluğu değiştirmek ve sağlıklı çalışma alanları yaratabilmek için yıllardır farklı farklı çalışmalar yapılıyor.

Açık ofisler, pahalı havalandırma yöntemleri ve aydınlatma tasarımları gibi onlarca farklı yöntem ile, yıllardır ofis alanlarını daha sağlıklı hale getirmeye çalıştık. Etrafımıza şöyle bir baktığımızda o kadar da başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz.

Bu konuda söylenebilecek en net şey şu: Ofislerin insan-doğa merkezli bir tasarım anlayışı ile kurgulanması gerekiyor.

Bu konuda söylenebilecek en net şey şu: Ofislerin insan-doğa merkezli bir tasarım anlayışı ile kurgulanması gerekiyor.

Güzel ve nadide ofisinizin hangi ödülünü aldığı, ne kadar yeşil sertifika ile donatıldığı, hangi pahalı malzemelerden yapıldığı, ne kadar çok dergide gazetede çıktığı gibi özelliklerin çok da bir önemi yok. En değerli ve bahsedilesi konu şu: “Çalışanlar mutlu mu?”...

Peki bunu nasıl başarabiliriz?

Sizlere, yakın zamanlarda çokça konuşulmaya başlanan ve denklemi değiştirecek gibi görünen bir yaklaşımdan bahsedelim: “Biyofilik tasarım”.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Biyofilik tasarım nedir?

Biyofilik tasarım nedir?

Kabaca tanımlamak gerekirse; insan varoluşunun, doğuştan itibaren doğa kurmuş olduğu bağı sağlam ve sıkı tutmamızı sağlayan bir yaklaşım. Bu tasarım yaklaşımı ile bireylerin ya da toplumların bulundukları yapılı mekanların doğa ile bağının devam ettirilmesi amaçlanmakta. 

Aynı zamanda, doğadan kopamayan insanın, bu bağını her zaman canlı tutmaya arzusunu göz önünde bulunduruyor bu tasarım yaklaşımı.

Google, Facebook, Skype gibi bir çok bilinmiş markanın biyofilik tasarım yaklaşımıyla ofislerini ele aldığını söyleyelim.

Google, Facebook, Skype gibi bir çok bilinmiş markanın biyofilik tasarım yaklaşımıyla ofislerini ele aldığını söyleyelim.

Bu şirketlerin PR başarısında, biyofilik tasarım yaklaşımının yarattığı mutluluğun önemi büyük. Daha da önemlisi, mutlu çalışanlar başarılı işler çıkartabiliyorlar. Unutmayın, verim maliyetten daha önemlidir.

*Fotoğraf: Young & Rubicam VML Sidney ofisi

Dünya genelinde yapılan bir araştırmaya göre çalışanlar, ofis mekanlarından beklentilerin ne olduğu sorusuna şu cevapları vermiş:

  • %44 doğal ışık   

  • %20 iç mekan bitkileri 

  • %19 sakin ve sessiz mekanlar   

  • %17 deniz, akarsu ya da göl manzarası

  • %15 parlak renkler

Manzara hariç, o kadar da pahalı olduğu söylenemez değil mi?

Ek olarak, dünyadaki ofislerin %50’ye yakınının madencilik koşullarında çalıştığını biliyor muydunuz?

Ek olarak, dünyadaki ofislerin %50’ye yakınının madencilik koşullarında çalıştığını biliyor muydunuz?

Yani dünyadaki ofislerin %50’ye yakını, doğal ışık almıyor.

Bu kadar yoğun tempo ve stres altında çalıştığımız ofislerimizde daha mutlu alanlar yaratmak için, tasarımcılara çok daha büyük sorumluluklar düşmekte.

Bu kadar yoğun tempo ve stres altında çalıştığımız ofislerimizde daha mutlu alanlar yaratmak için, tasarımcılara çok daha büyük sorumluluklar düşmekte.

Tasarımcılarımızın bu gelişmeye bir tasarım yaklaşımı olarak bakmaktansa bir zorunluluk ve sağlık gereksinimi olarak bakmaları, ortaya daha başarılı sonuçlar çıkartacaktır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Çünkü hiçbirimizin öncelikli ihtiyacı, şık ve kaliteli (niceliksel) mekanlar değil.

Çünkü hiçbirimizin öncelikli ihtiyacı, şık ve kaliteli (niceliksel) mekanlar değil.

Öncelikli ihtiyacımız gün ışığı alan, temiz hava ile havalandırılan, içerisinde ya da yakınında yeşili / maviyi görebileceğin, toprak ile yakından ilişkili, ve daha da önemlisi hep insanın doğa ile yakın temasını gözeten mekanlar yaratmaktır.

Gökhan Avcı,

Harvard Business Review Türkiye

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
77
58
6
4
3
3
2
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
the_war

Çok güzel, keşke her yerde yapılsa.

deniz yalova

belki yaygınlaşır bu tür ofisler