Görüş Bildir
Haberler
7'den 70'e Herkese "Korktuğumuz Kadar Varmış" Dedirtecek "Nazar" İnancı Geleneğimiz

7'den 70'e Herkese "Korktuğumuz Kadar Varmış" Dedirtecek "Nazar" İnancı Geleneğimiz

Arslan Ural Karabağlı
24.02.2015 - 13:27 Son Güncelleme: 24.02.2015 - 13:46

Bütün toplumlarda yaygın olarak görülen nazar inancının kökeni, Neolitik çağlara kadar uzanmaktadır. Girit’te, Aşağı Mısır’da, Malta’da, Kuzey Fransa’da ve Britanya’da, Bronz çağına ait, balta şeklinde yapılmış nazarlıklar (amuletler) bulunmuştur. Araştırmalar sonucunda, eski dönemlerden itibaren Batı’da ve Doğu’da büyünün ve nazarın kötü etkilerine inanma ve bunlara karşı tedbirler alma bilgisinin köklü olduğu görülmüştür. Aynı şekilde uğursuz gözlerden gelen fenalığı ortadan kaldırmak için Mısırlılar, Fenikeliler, Yunanlılar ve Romalılar tarafından el şeklindeki muskaların kullanıldığı tespit edilmiştir.

Geçmişten günümüze varlığını sürdüren bu inanış, ülkemizin hemen her köşesinde günlük hayatın içerisinde ve bütün etkinliğiyle varlığını devam ettirmektedir. Galerimizde halk arasında, nazara karşı etkili olduğuna inanılan; mavi boncuk, delikli taş, nal, yumurta kabuğu gibi çeşitli nazarlıklar kullanma vb. pratikler anlatılacaktır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Nazar Nedir?

1. Nazar Nedir?

Türkçede bakış anlamına gelen Arapça kökenli nazar kelimesi, bakışlarında zararlı güç bulunan bazı insanların bu özellikleriyle bir kişiye, bir hayvana ya da bir nesneye bakmakla canlı üzerinde hastalık, sakatlık, hatta ölüm; nesne üzerinde çatlak oluşması, parçalanma, kırılma gibi olumsuz bir etkinin meydana gelmesi şeklinde açıklanmaktadır.

2. Nazarlık Nedir?

2. Nazarlık Nedir?

Nazarlık, nazarı uzaklaştırdığına ve etkisiz kıldığına inanılan mavi boncuk, yedi delikli boncuk, kendiliğinden delinmiş taş, sarımsak, kartal pençesi, hurma çekirdeği, yumurta kabuğu, kurban gözü, geyik boynuzu, çörek otu, kuru karanfil, üzerlik vb. nesnelere verilen genel addır. Bunlardan bir kısmı üstte taşınmakta bir kısmı hayvanlara bağlanmakta, bazısı da evlere veya bağ-bahçeye, tarlaya asılmakmaktadır.

3. Nazar Boncuğu Ne İşe Yarar?

3. Nazar Boncuğu Ne İşe Yarar?

Halk arasında kıskançlık dolu ya da kötü niyetli bir bakışın etkisini ortadan kaldırmak için yaygın olarak “nazar boncuğu”nun kullanıldığı görülür. Mavi renkli olup üzerinde göz resimleri ya da çeşitli göz şekilleri bulunan bu boncuk, çocukların kundağına, omzuna, yastığına iliştirilir; büyüklerin de isteğe bağlı olarak boyunlarına, bileklerine hatta yüzük şeklinde olmak üzere parmaklarına ya da kıyafetlerinin görünecek bir yerine takılabilir.

4. Nerelerde Kullanılır?

4. Nerelerde Kullanılır?

Nazar boncuğu sadece kişilere değil evlerin girişine; otomobil, kamyon, otobüs gibi taşıtlara; hayvanların boyunlarına, boynuzlarına, alınlarına ya da barınaklarına; bitki ve çiçeklere hatta iyi mahsul veren bağ-bahçenin bir köşesine de asılabilir. Nazar değmesi durumunda nazar boncuğunun kem gözleri üzerine çekerek çatladığına inanılır.

5. Neden Göz Şeklindedir?

5. Neden Göz Şeklindedir?

Boncuğun özellikle göz şeklinde olması; J. Frazer’in büyü kanunlarından biri olan “benzeşim kanunu” ile açıklanabilir. İlkel insanların birbirine benzer şeylerin aynı olduğunu düşünüp korunma çareleri olarak kötü şeylerin aynısını ya da benzerini kullanmaları, eşyanın veya canlıların benzerine yapılan bir şeyin aslı üzerinde de aynı etkiyi bırakacağına inanmaları, büyücülüğün benzeşim kanunu olarak tanımlanabilir. Kötü gözlerin tehlikesinden korunmak için göze benzeyen nazarlıkların kullanılması da aynı düşünceden kaynaklanmaktadır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Mavi Rengin Sebebi Nedir?

6. Mavi Rengin Sebebi Nedir?

Nazar boncuğunun rengi mavidir, bu rengin etkili ve güçlü bakışa sahip gök gözlü kişilerin gözlerinden gelen ışınları kendine doğru çekerek nazarı etkisiz hale getirdiğine inanılır.

Diyarbakır ve çevresinde mavi renkli nazar boncuklarının yanı sıra gösterişli, parlak boncuklardan yapılmış kolyelerin, bileziklerin de nazara karşı kullanıldığı görülür. Bunlar dikkati kendilerine çektiği için kem gözlülerin bakışından kişiyi korumaktadır.

7. Eski Türklerde "Boncuk-Moncuk"

7. Eski Türklerde "Boncuk-Moncuk"

Nazara karşı mavi boncuk kullanma, Türklerin eskiden beri uyguladıkları bir

yöntemdir. Eski Türkler “boncuk-moncuk” adını verdikleri değerli ve tılsımlı taşı, kişinin veya atın boynuna, hatta sancağın tepesine takarak kötü ruhlardan ya da kötü gözlerden korunmak istemişlerdir. Bu koruyucu boncuğun mavi olması; Türkler arasında mavi gözlü kişilere çok seyrek rastlanması ve mavi gözlerin olağanüstü güce sahip olduğuna inanılmasıyla ilgilidir. 

Bu inanış gereği özellikle çocuklarını mavi gözlü kişilerden saklama gereği duymuşlardır. Böylelikle mavi gözlerden gelebilecek herhangi zararlı etkilerden korunmaya çalışmışlardır. Günümüzde de mavi gözlülerden çekinme ve onların kem bakışlarını etkisiz kılmak için mavi boncuk kullanma eskiden olduğu gibi yaygın bir şekilde varlığını devam ettirmektedir.

8. Farklı Nazarlık Tipleri: El Şekli

8. Farklı Nazarlık Tipleri: El Şekli

Halk arasında madenden yapılmış el şeklindeki nesneler de nazarlık olarak kullanılmaktadır. Mersin ilinde evlerin hemen girişine, üzerine insan gözü çizilen ya da mavi göz boncuğu yapıştırılan, bakırdan yapılmış bir elin asıldığı görülür.

Beş parmağı açılmış el resminin nazara karşı bir korunma aracı olarak kullanılması, dünyanın çeşitli yerlerinde görülen yaygın bir gelenektir. Ülkemizin birçok köşesinde de köy evlerinin duvarlarında el resimlerine rastlanmaktadır.

Bu yolla, “elemtere fiş, kem gözlere şiş”, “beş parmağım gözüne” sözleriyle de anlam kazandığı üzere; kötülük getirmesi ihtimali olan gözler, parmakların oyma tehdidi altındadır. Ayrıca eli, nazara uğrayacak kişi ile zarar verecek kişinin bakışı arasına koyarak bir engel oluşturma amacı vardır.

9. Farklı Nazarlık Tipleri: Nal

9. Farklı Nazarlık Tipleri: Nal

Tokat’ın köylerinde nazarlık olarak at ve eşek nalı sıkça kullanılır. Nalın bulunmadığı durumlarda nal şeklindeki madenlerden ya da üzerine mavi boncuk yapıştırılmış plastik nallardan yararlanılır. Bunlar genellikle evlere, arabalara asılır. 

Asıl eşek veya at nalları da birkaç boncukla beraber hayvanların boyunlarına takılır. Adana, Mersin, Hatay, Şanlıurfa ve Gaziantep illerinde de evlere at nalının asıldığı görülür. Nazarlık olarak kullanılan nal, şekil bakımından kimi zaman kaşlarla beraber bir göze benzetilir. Dolayısıyla kem gözlerin bakışını kendi üzerine çekerek nazarı önlediğine inanılır.

10. Farklı Nazarlık Tipleri: Kaplumbağa Kabuğu

10. Farklı Nazarlık Tipleri: Kaplumbağa Kabuğu

Gaziantep, Kahramanmaraş, Elazığ ve Mersin’de evlerin bahçesinde herkesin görebileceği bir yere kaplumbağa kabuğu asılır. Aynı şekilde Mersin ve Osmaniye’de bağ-bahçedeki mahsulleri nazardan korumak için buralara da kaplumbağa kabuğunun asıldığı görülür. Kaplumbağa kabuğunun şekil bakımından göze benzemesi nazarlık olarak kullanılmasında etkili olmuş olabilir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Farklı Nazarlık Tipleri: Hayvan Kafatası

11. Farklı Nazarlık Tipleri: Hayvan Kafatası

Mersin, Hatay ve Diyarbakır’da mahsulleri nazardan korumak için bağ-bahçe ya da tarlanın içine bir sırık üzerinde at, eşek, koyun, inek, köpek gibi hayvanlardan birinin kafatası dikilir. Elazığ’da ekinler için bir hayvan kafatası ya da bunun yerine insan kılığındaki bir korkuluğun kullanıldığı görülür. Osmaniye’de ise tarlanın içinde kafatasıyla beraber bir de dikenli çalı asılır.

İskelet halindeki hayvan kafatası ile insan şeklindeki korkuluk, dikkati kendi üzerlerine çekerek nazarı etkisiz hale getirmektedir. Bunların yanında bir de dikenli çalının kullanılması, el şeklindeki nazarlık örneğinde olduğu gibi, kötü gözlere sivri şeyler yönelterek tehlikeli bakışlara karşı koymak düşüncesiyle ilgili görünmektedir.

12. Farklı Nazarlık Tipleri: Koç Boynuzu

12. Farklı Nazarlık Tipleri: Koç Boynuzu

Mersin’de evlerin kapısına nazara karşı koç boynuzu asılır. Koç boynuzunun sivri uçları, tehlikeli bakışlara karşı koyması bakımından önem taşımaktadır.

13. Farklı Nazarlık Tipleri: Çan

13. Farklı Nazarlık Tipleri: Çan

Yurdun hemen her yöresinde hayvanları nazardan korumak için boyunlarına çan bağlanır. Boyuna asılan çan, ses çıkardıkça dikkati kendi üzerine çekecek ve bu yolla hayvanı kötü bakışlardan koruyacaktır.

14. Farklı Nazarlık Tipleri: Delikli Taş

14. Farklı Nazarlık Tipleri: Delikli Taş

Mersin’de ortası delik bir taş bulunup boyuna asılırsa, o kişiye nazar değmez; bu taş eve asıldığında hem o evde yaşayanlar hem de ev nazardan korunmuş olur. Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta da özellikle yeni evlerin önüne kendiliğinden delinmiş taşlar asılır.

15. Farklı Nazarlık Tipleri: Civa

15. Farklı Nazarlık Tipleri: Civa

Hatay’da bazı kişiler nazardan korunmak için yanlarında civa taşır. Nazar değmesi durumunda civanın karardığına ve bu yolla kişiyi nazardan koruduğuna inanılır. 

Çukurova yöresinde ise civa küçük bir şişeye konularak üstte taşınır. Eğer civayı taşıyan kişi göze gelirse, şişe kendiliğinden patlar ve civa dağılır. Kem gözlerin bakışını üzerine çeken civanın kararması ya da içinde bulunduğu

şişeden dağılması, kişinin nazardan korunmuş olduğuna işarettir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

16. Farklı Nazarlık Tipleri: Şap

16. Farklı Nazarlık Tipleri: Şap

Şap da kötü bakışları kendisine çeken nazarlıklardan biridir. Adana, Mersin ve Hatay’da, şap bir beze sarılarak üstte taşınır ya da evin bir köşesine asılır. Şap kötü niyetli bakışlara maruz kaldıkça kendiliğinden erir.

17. Farklı Nazarlık Tipleri: Yumurta Kabuğu

17. Farklı Nazarlık Tipleri: Yumurta Kabuğu

Yumurta kabuğu, özellikle çiçekleri ve bitkileri nazardan korur. Adana, Mersin, Hatay ve Mardin’de bir yumurtanın içi boşaltılıp kabuğu çiçeklerin ya da bitkilerin dalına asılır. Bazen bu kabuğun yanına mavi boncukların bağlandığı da olur. Yumurta kabuğu da kötü bakışları üzerinde toplayan bir nazarlık çeşididir.

18. Çeşitli Bitki, Ağaç Dalı, Yiyecek ve Birtakım Nesnelerden Yapılan Nazarlıklar

18. Çeşitli Bitki, Ağaç Dalı, Yiyecek ve Birtakım Nesnelerden Yapılan Nazarlıklar
  • Adana’da karaçalı adı verilen bitki, iğde dalı ve sarımsak başı, bezin içine sarılır ve üstte taşınır. 

  • Osmaniye ve Afyon’da iğde ağacının dalından ve çekirdeğinden bilezik ya da kolye yapılıp takılır. 

  • Kahramanmaraş’ta iğde ağacının dalı kesilir, çentiklerle süslenip içi delinerek ipe dizilir ve bitki ya da çiçeğe asılır. 

  • Gaziantep ve Mersin’de üzerlik (yüzerlik) otunun taneleri ipe dizilerek boyuna ya da bileğe takılır. 

  • Hatay’da bir miktar zencefil, sarımsak, soğan ve tuz beze sarılarak üstte taşınır.

  • Gaziantep’te soğan, sarımsak kabukları ile üzerlik otu bir bezin içinde sarılı olarak üstte taşınır.

  • Çorum’da cepte bir miktar çörek otu taşınır.

  • Afyon’da ham incir koparılır ve iki üç tane mavi boncukla beraber bir ipe dizilir, çocukların omzuna asılır.

  • Mersin’de evlerin kapısına buğday başağı asılır.

19. Nazardan Korunmak İçin Kullanılan Farklı Yöntemler

19. Nazardan Korunmak İçin Kullanılan Farklı Yöntemler
  • Mersin’de güzel çocukların yüzüne is sürülür.

  • Gaziantep’te gösterişli çocukların yüzüne kül sürülür.

  • Diyarbakır’da killi toprak sulandırılarak çamur haline getirilir ve hayvanların alınlarına sürülür.

  • Kahramanmaraş, Hatay ve Mersin’de nazar değmemesi için iç çamaşır ters giyilir.

  • Hatay’da giysi altına çengelli iğne takılır. 

  • Mersin’de nazar değdireceğinden korkulan kişi ile karşılaşıldığında konuşmaya ondan önce başlanır. 

  • Hatay’da nazarından korkulan kişilerin sözleri ya da bakışlarından sonra el parmakları çıtlatılır veya hissettirilmeden kalça kaşınır.

  • Kahramanmaraş’ta nazarı kuvvetli kişilerin oturduğu yere kendisi gittikten sonra tükürülür.

20. Nazar Değdikten Sonra Yapılan Uygulamalar

20. Nazar Değdikten Sonra Yapılan Uygulamalar

En Bilinenleri, Sık Başvurulanlar:

  • Kurşun Dökme 

  • Köz Söndürme

  • Tütsüleme 

  • Tuz Dolandırma 

Diğer Uygulamalar:

  • Gaziantep, Malatya ve Hatay’da nazar değdiren kişinin ocağının külünden gizlice alınır, bu kül suyla karıştırılıp nazara uğrayana içirilir.

  • Adana, Mersin, Osmaniye, Malatya ve Diyarbakır’da nazar değdirenin elbisesinden gizlice bir parça alınıp yakılır, bunun dumanı hastaya koklatılır.

  • Gaziantep ve Mersin’de nazarcı kişinin bastığı topraktan alınıp nazara uğrayana yalatılır.

  • Mersin’de nazarcı kişinin evinden gizlice tuz alınıp ateşte yakılır. Yine bu ilde, nazar değdiren kişinin abdest aldığı su, habersizce alınır, nazara uğramış olanın üzerine serpilir.

  • Sivas’ta nazar değdiren belli ise, ocağından gizlice kül alınır ve nazara gelen hayvanın içtiği suya atılır.

  • Mersin’de nazara gelen hayvanlar, bir ırmaktan üç kez geçirilir

İçeriğin Devamı Aşağıda

21. Son Söz

21. Son Söz

Günümüzde nazar inancının; ekonomik, sosyal ve kültürel yönden az gelişmiş

kesimlerde yaygın olarak varlığını sürdürdüğü görülmektedir. Öte yandan öğrenim durumu yüksek ve ekonomik açıdan daha iyi durumda olanlar, günlük yaşamlarında geleneksel yani kırsal çevrelere oranla daha akılcı yolu benimsemiş olsalar da, nazara inanmakta, günlük eylem, davranış ve tutumlarında, çok yoğun olmasa da, bu inancın etkisini taşımaktadırlar. Dolayısıyla nazar ve nazarlık inancı, hemen her kesimde yaygın olarak geçerliliğini korumaktadır.

Kaynak:

http://www.bilinmeyenturktarihi.com/pdf/halk-kulturunde-nazar-nazarlik-inanci-ve-bunlara-bagli-uygulamalar.pdf

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
66
54
22
17
16
15
10