27-30 yaş Arası Kilit Süreç: Eyvah Satürn Transitindeyim!
Herkesin gençliği bir rüyadır, bir tür kimyasal delilik diye tanımlar, ünlü Muhteşem Gatsby’nin yazarı Scott Fitzgerald gençliği.
Müthiş bir tanım. Büyülü bir rüya. Renk olsa üzüm kırmızısı, güneş turuncusu, deniz mavisi olurdu gençlik.
Sanırım Teoman 'hormonların en zalim olduğu yıllar’ diyordu ilk gençlik yıllarına anlattığı bir röportajında. Alabildiğine gençlik, alabildiğine hayaller, alabildiğine zalim hormonlar, sınırsızlık, cesaret, engin rüyalar... Herkesin yapamadığını şimdi yapma sırası sende.
İşte 20’li yaşların uçuş uçuş uçuşması böyledir. Ta ki 27 yaşına, zamanın gongu en büyük birinci Satürn transitini vurana kadar.
Ve sahneye gelen Satürn. Nam-ı diğer Büyük Öğretmen, Zamanın Efendisi Kronos. Astrolojide çocukluktan, gençlikten yetişkinliğe geçiren o ‘zalim’ soğuk görünümlü, kısıtlayan, tahammül sınırlarını zorlayan ve seni büyülü dünyadan ilk başta büyüsüz görünen katı, kuru, soğuk (Satürn’ün doğası) gerçeklik dönemine çıkaran o huysuz ihtiyar.
Sevgili Beliz Olgu Ilgın’ın Küs müyüz Tanrım adlı, astrolojide büyük öğretmen Satürn’ü anlatan kitabında dediği gibi, şimdi Satürn transiti, şimdi sınav zamanı.
Kitapta diyor ki yine; haritasındaki Satürn’ü çözen tüm haritanın anahtarını ele geçirir. Böyle de önemli bir gezegen kendisi.
Artık hayallerinin önüne bir tabela konuyor. Yönler çiziliyor. Her şey olamazsın seçimler yapman gerekiyor.
Kendini tanımaya başlıyorsun. Meğer hayallerinin de senin de bir sınırın varmış. Artık bir Süpermen, bir Harry Potter olamayacağını 13 yaşındaki o -küçük bir Satürn transitidir- öğrenmiştin. Şimdi aynı anda hem şarkıcı hem doktor hem gezgin hem çocuk hem büyük hem dansçı hem aşçı hem prenses hem cerrah hem milyoner hem politikacı hem yazar hem astronot olamayacağını öğreniyorsun. Seçim yapman gerekiyor. Evet her seçim bir vazgeçiş ve bunun bir hüznü var ama seçtiğin şeyi büyütüp geliştirmenin de bir keyfi yok mu? Var evet var, şimdi Satürn bunu fısıldayacak sana.
Kötü haber artık büyüyorsun, iyi haber eğer büyümeyi kabul eder, sınırlarını ve sınırsızlığını iyi analiz eder, sorumluluk almaya hevesli olur, kendini geliştirirsen, hayatından gidenlere ağıt yakmak yerine, hayatına gelecekleri sağlam olarak inşa edersen sonraki 30 yıl işte bu yollardaki koyduğun taşlara basarak pek de güzel, sağlam, güvenli bir hayata yürüyeceksin.
Astrolojide Satürn 27-30 yaş arasında tam doğum anındaki haritandaki Satürn burcuna ve derecesine gelir. İşte bu, ilk büyük Satürn sınavındır. 2.5 yıl sürer. Kolay gelsin. Kopya çekemediğin, buçuktan geçemediğin, kaytaramadığın, içinde o kaygısız günlerin az da olsun bittiğine dair bir huzursuzluğun olduğu zamanlar. Ama müjde, şimdi işte şimdi geleceğini oluşturuyorsun. Sağlam adımlar atarsan hayat da sana sağlam adımlar atacak. Kaçma, kaytarma, iyi bak ayaklarına… Nereye gideceksin? Hangi tabelayı izleyeceksin? Kim olacaksın? Seçtiğin yolda kan ter gözyaşı akıtarak yürümeye ve kendi sorumluluğunu almaya hazır mısın? O zaman ödülün de gelecek Satürn daraltır daraltır ama içindeki cevheri de ortaya çıkarır. Klişe tabiriyle “elinden geleninin en iyisini yapma zamanı”.
Okulları bitirme, hayat arkadaşınla hayatını birleştirme, belki anne belki baba olma, kariyerin için eğitimi tamamlama, terfi etme, bazen de sevgilinden ayrılma, bir düşüş yaşama, gerçekçi hedefler koyma, onlar için kaytarmadan çalışma ter dökme zamanı. Sağlam değildiyse o ilişki, Satürn test eder. Teknede delik varsa büyük sulara açılamayacaksın, ilerde başına daha zoru gelmesin diye, baştan gemiyi karaya oturtur ki, bir bak ne eksik ne fazla. Sağlamlaştır.
Flört güzeldi ama evlendiysen, o büyük Satürn dönüşünde bütçeni hesaplayacaksın, her gün o ev toplanacak, belki fazla mesaiye kalacaksın, kendini daha yükseltmek için belki eğitim alacaksın, her gün arkadaşlarınla vur patlasın çal oynasın gezemeyeceksin.
Hayatta bir zamanın var olduğunun ilk anladığın, ilk tak ettiği zaman bu zaman. Ah büyüyorsun! Çünkü o Kronos, zamanın efendisi.
Şimdi yaşam bahçene güzel fideler ekme vakti de aynı zamanda. Gül ekersen gülistanı da yaşayacağını bil. Bahçene bakmazsan her yanı çalı kaplar.
Yontma dönemindesin, böylece şekil alacaksın. Belki bazı ilişkiler bitecek, bazı kopuşlar yaşanacak, bazı hayaller feda edilecek bazı yollar ayrılacaktır. Her biten şey biraz acıtır, bitecek olan, sağlam değil idiyse Satürn onu yıkacaktır. Satürn ağzında çürük dişle yemek yedirmez sana, dişçiye git, dişine baktır der. O çürük diş kendiliğinden iyileşmeyecek.
Çünkü Satürn astrolojide Oğlak ve Kova burcunu yönetir, Terazi burcunda yücelir. Oğlak, kök temel, iskelet ve dişler de demektir. Binanın temeli, Kova akıl, mantık, ileri görüşlülük, Terazi ise denge. Dengesizse bir şeyler yıkacaktır. Dengeliyse daha da sağlamlaştıracaktır Satürn, bu da onun ödüldür arkana yaslanabilirsin. Sen sen ol, iyi çalış bu dönemde, ‘ne ekersen onu biçersin’ sözü Satürn’e aittir.
Yüzük olmayı dileyen taş, ezilmeyi yontulmayı göze almalıdır, der Mevlana.
Taş olarak kalmayı dileseydi, belki dikkat çekmeden, ama ezilmeden, yontulmadan öyle var olup gidecekti. Ama yüzük olmayı diledi. İşte gökyüzünün yüzük olmayı dileyen taşlardan sorumlu üstadı Satürn. Demiştik ya; kendisi yontma, düzeltme, test etme, daraltma, dayanıklılığı ölçme, hayatın bütün efor testlerinden sorumlu gezegeni. ‘Seni öldürmeyen güçlendirir’ sözünü vücuda getirir. Acelesi olmadığından yavaş çalışır, yaşlı bir gezgendir.
Satürn yaşlı bir gezegendir, ağır işleri vardır, ama büyümenin de tadı vardır, bu tat içindeki çocuğu kaybetmek değildir, o hep orada olacak sadece topunun değerini bilmeyen, onu hor kullanan çocuğa topunu kaybettirir ve böylelikle çocuk bir dahaki sefere topunu çivili alanlara sürmemeyi öğrenir. Dedik ya kendisi öğretmen. O top havadan gelmedi, parayla alındı, onun da değerini bil, zira ne de olsa para da ağaçtan toplanmıyor. Hani derler ya vakit nakittir, işte öyle. Vakitten sorumlu Satürn nakit kanalıyla vaktin değerini anlamanı ister. Asıl zenginlik vakittir, bunu anla diye yapar bunu. Boşa harcanacak vakitlere tahammül yoktur.
Satürn yaşam okulunun teneffüs değil ders zamanıdır, sınava çalış der, bu kez kopya çekemeyeceksin. Çalışırsan seni zirvelere çıkarım. Sana mutlu ve sağlam gelecek veririm. Zirvelere çıkacağın bir kariyer mesela. Huzur bulduğun bir yuva. Güvenli bir kariyer. Bağlılık ve sadakati ödüllendirir sonra. Zıpçıktılığı ise döver, doğası bu.
Sevdiğin şeyler için ter dök, sana kat kat bu çabanın karşılığını vereceğim.
Demiştim ya Oğlak burcu, oğlaklar, keçiler hep dar yollardan geçer ama hep zirvelerdedir ve unutma yükseklerde daha lezzetli otlar bulunur.
Unutmadan Satürn 7 yıllık döngülerle ilerler. Her 7 yılda bir haritana açılar yapar, o açılarda yeni dersler verir. Hatırla, okula da genel olarak 7 yaşında başlarsın. İkinci Satürn ergenlik sancıları. İşte böyle 7 yıl filan. Hani evlilikte 7. Yıl önemli derler ya, evlilik de ilk Satürn sınavıyla deneniyordu.
İyi haber şu ki Satürn derslerini kucaklayanları sever, sorumluluğu alanı daima ödüllendirir.
Ağustos böceği ve Karınca bir Satürn masalıdır. Kaplumbağa ile tavşan da öyle. Masallar Satürn amcanın ne demek istediğini pek güzel özetler.
Büyük döngünü kucakla, sınav bitince özgür olacak ve daha güzel yerlere varacaksın.
Unutma, Goethe’nin dediği gibi:
“Her şey kolay olamadan önce zordur.”
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Yorum Yazın