17 Alıntı ile Hayatın Her Sillesinden Sonra Kelimelerine Sığınılabilecek Bir Dost: Sartre
Yirminci yüzyılın en büyük filozofu. Kendisine verilen Nobel Ödülü'nü '...benim gibi yaşlı bir devrimciye böyle bir ödül vermek, kapitalizmin öç alma girişiminden başka bir şey değildir' diyerek reddeden, varoluşçuluk felsefesinin en büyük öncüsü.
Jean-Paul Sartre.. Onu anlamak, yazdıklarını özümsemek keşke hepimize nasip olsa, keşke herkes onun yazdıklarının derinlerinde saklı olan anlamları çıkarabilse...
Hele Bulantı yok mu..
Yaşamını adadığı felsefesini belki de en iyi anlatan örnekle başlayalım:
'Örneğin savaş zamanı bir genç askere çağırılmaktadır. Ama aynı zamanda hasta olan annesi yatalaktır. Bu durumda çocuğun seçimleri önemlidir. Çocuk, anne sevgisi dolu olduğu için evde kalacak ya da ülke sevgisi dolu olduğu için askere gidecek değildir. Çocuk, askere gittiği için ülke sevgisi ile dolmuş olacak ya da annesi ile kaldığı için anne sevgisi ile dolmuş olacaktır.'
#1
Ne kadar az bilirseniz o kadar şiddetle savunursunuz.
#2
Aşk; iki insanın bilinçlerini birleştirme çabasıdır. Boşuna bir çaba, çünkü insan kendi bilincine mahkumdur.
#3
Varolmak susamadan içmek gibi bir şeydir.
#4
İntihar bir kaçış değil, reddediştir.
#5
Savaşta ölen bir tek çocuk karşısında, benim bütün kitaplarımın ne değeri var?
#6
Nesnelerin bir ters yüzü vardı, insan aklını kaçırdığı zaman bunu görürdü.
#7
Hayat üç bölümdür: dünyayı değiştireceğini sandığın, dünyanın değişmeyeceğine inandığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun..
#8
Bu mantıklı, keyifli seslerin ortasında yapayalnızım. Tüm bu yaratıklar zamanlarını açıklamalar yaparak ve birbirleriyle hemfikir olmanın mutluluğunu yaşayarak geçiriyor. Tanrı aşkına, hep birlikte aynı şeyi düşünebilmek neden bu kadar önemli?
#9
İnsan olmanın ilk koşulu, bir şiddet eylemine katılmayı dolaylı ya da dolaysız reddetmektir...
#10
''Sen bana gereklisin” diyordu, “diğerleri yalnızca bir tesadüf.”
Bulantı
#11
Belki de özgürlük denilen şey insanın kendi içine kapanışıdır. Yalnızlıktır.
#12
Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok.
#13
Ağır ve ılık bir hayat, anlamsız bir hayat. Ama bunun farkına varamayacaklar. Birbirlerinden çekiniyor gibi davranıyorlar. Bu durumu sona erdirmek için delikanlı, kararlı; ama tedirgin bir hareketle parmaklarının ucuyla kadının elini tutuyor. Kadın ağır ağır soluyor, ikisi birden yemek listesinin üzerine eğiliyorlar. Evet, ikisi de mutlu. Peki sonra?
Bulantı
#14
Neden iki ayrı kişi olduğumuzu anlamıyorum. Kendim kalarak, sana dönüşmeyi isterdim.
#15
Yalnızlık; düşündüklerinizin kafanızın duvarlarına çarpıp tekrar içeride kalmasıdır.
#16
Gidersem başkalarına isyan etmiş olurum, gitmezsem isyanım kendime olur.
#17
Biliyorum. Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.
Bulantı