"14 Yaşında Kız Çocuğuna Kendini Pencereden Attıracak Ne Yaşatıyoruz?" Olcay İçin Susma!
Her gün duyduğumuz taciz, tecavüz ve kadına şiddete yönelik haberlere bir yenisi daha eklendi. Alışmıyoruz; sabrımız taşıyor!
Türkiye son zamanlarda 14 yaşında bir genç kızın okulda taciz, tehdit ve suçlamalar sonucunda intihara teşebbüs ettiği haberiyle sarsıldı.
İşi daha da çirkinleştiren detayı ise tacizin okul idaresi tarafından gizlenmesi ve yine okul idaresi tarafından öğrenciye psikolojik şiddet uygulanarak intihar etmesine sebep olunması ile ilgili ailesi ve arkadaşları tarafından verilen beyanlar oldu.
Muğla'nın Milas ilçesindeki bir ortaokulda 19 Nisan günü 8. sınıf öğrencisi Olcay kendisini 3. kattan attı.
Doktor Mete Ersoy Ortaokulu'nda müdürün odasındaki pencereden kendisini atarak intihara teşebbüs eden Olcay, 14 yaşında.
Olayın iç yüzü ise sonradan ve Olcay'ın annesinin beyanlarıyla ortaya çıktı; Olcay okulda bir arkadaşının tacizine uğramıştı.
Olcay tacize karşı koymuştu, bu sebepten dolayı "disiplin cezası verilmek üzere" okul müdürünün odasına çağırıldı.
Yanlış anlamayın; okul idaresi tarafından ceza verilecek olan öğrenci tacizci değil, Olcay'dı!
Arkadaşlarının anlattığına göre; Olcay, kendisini taciz eden öğrencinin kollarını tırnaklarıyla çizdiği iddiasıyla disiplin cezası almak üzere müdürün odasına çağırıldı. Bu sırada Olcay'ın sınıf arkadaşları şahitlik etmek üzere müdürün odasına girmek istediler fakat içeri alınmadılar.
Annesine "Tacize uğradım ve suçlu ben oldum." dedi.
Annesinin ve arkadaşlarının söylediği üzere; Olcay müdürün odasından çıktığında, su almak için bakkala uğradı. Yolda annesini gördü, ağlayarak annesine 'tacize uğradım ve üstüne ben suçlu oldum!' dedi.
Tekrar okula geri döndüğünde, yeniden odaya çağırıldı; bu sefer tacizci öğrencinin ebeveynleri de oradaydı. Olcay'ın arkadaşlarının iddiasına göre bu görüşme 40 dakika sürdü.
40 dakika boyunca nasıl suçlamalara maruz kaldığını, nasıl tehdit edildiğini bilemiyoruz fakat 40 dakikanın sonunda Olcay kendini 'size göstereceğim' diyerek pencereden attı.
Konu, okul idaresi tarafından tüm mağdur kadın ve çocuk hikayelerinde olduğu gibi "talihsiz bir olay" olarak tanımlandı ve üzeri kapatılmaya çalışıldı.
Olcay'ın annesi kızının başına gelenlerin elbette ki peşine düştü. Müdür ise 'kızın da çocuğun kollarını çizmiş, paramparça yapmış tabi ki disiplin cezası alacaktı' diyerek Olcay'ı suçlamaya devam etti.
Olcay fakir bir ailenin çocuğuydu; taciz eden öğrenci ise emekli bir asker çocuğuydu. Olcay'ın annesi 'benim kızım da asker ya da polis çocuğu olsa, böyle yapamazlardı!' diyerek tacizcinin ailesinin statüsü yüzünden korunduğunu iddia etti.
Bu arada Olcay'ın arkadaşları da konuyu duyurmak istediklerini fakat okul idaresinden sürekli 'sosyal medya dahil hiçbir yerde bu konu ile alakalı paylaşım yapmamaları ve çok konuşmamaları' yönünde tehditler aldıklarını açıkladılar.
Okul idaresinden, sendika temsilcilerine kadar herkes olayın üzerini kapamaya çalıştı fakat Olcay'ın annesi ve arkadaşları sessiz kalmadı!
Tüm detaylar birer birer ortaya çıkmaya başladı, okul müdürü ve müdür yardımcısı açığa alındı.
Olcay'ın arkadaşları şahitti: "Biz gördük, gün içerisinde iki kere taciz etti. İkinci kez taciz ettiğinde Olcay onu itekledi."
Öğrenciler, tacizcinin Olcay'a daha önce de sözlü ve fiziksel tacizde bulunduğunu; en son olarak ise Olcay'ın ayakkabılarının bağcıklarını bağladığı sırada taciz etmesi üzerine Olcay'ın tacizciyi itekleyerek karşı çıktığını belirttiler.
Tacizci öğrenciyi itekledikten sonra tacizcinin sinirlenerek yeniden Olcay'ın yanına geldiğini, Olcay'ın da dayanamayarak tırnaklarıyla karşı koyduğunu anlattılar.
Önce tırnaklarıyla, sonra bağırarak, yetmeyince yaşamından vazgeçme uğruna hakkını arayan 14 yaşındaki bu kız çocuğu hala yoğun bakımda. Artık herkesin Olcay'ın sesini duyma vakti geldi de geçmiyor mu?
Öğrencinin uğradığı tacizi görmezden gelmek ve tacize karşı koyduğu, kendisini savunduğu için ceza vermek, yetişmekte olan nesle nasıl bir mesaj veriyor?
'Tacize karşı koymayın.'
'Tacizle yaşamaya alışın, bizi karıştırmayın.'
'Statü olarak sizden güçlü insanlar sizi taciz edebilir, sizi korumayacağız.'
'Tek başınızasınız.'
Soruyoruz; Tacize uğradığını söyleyen 14 yaşında bir öğrenciyi, tacizci ve tacizcinin ailesiyle bir odaya kapatıp, onlarla 40 dakika boyunca muhatap etmek hangi ahlaka, hangi hukuka ve hangi vicdana sığıyor?
Okul müdürünün yaptığı 'talihsiz ve beklenmedik bir olay' açıklaması, o odada 40 dakika boyunca yaşananları aydınlatabilir mi?
Tacizcilerin, tecavüzcülerin, kadın katillerinin bu cesareti nereden buldukları sorusunun cevabı her gün manşetlerden okunmuyor mu?
Kadının sesinin duyulması için, şikayetinin ciddiye alınması için, gerçeğin ortaya çıkması için ödeyeceği bedel ölüm mü olmalı?
Annesi, arkadaşları ve kadın örgütleri Olcay için adaletin peşinde!
Şimdi tüm kalbimizle Olcay'ın uyanması için dua ediyoruz.
Olcay uyandığında ona inanmış, onu kucaklamış ve davasında yanında olacak yüz binlerce dostu, arkadaşı ve kardeşi olduğunu görecek.
Uyan Olcay!
Yorum Yazın
Haberi hiç şaşırmadan okumaya devam etmem bu tür olayların ne kadar normalleştiğini ve hergün daha da boktan bir ülkede uyandığımızı gözüme gözüme soktu .
Hayir tacizcinin nasil bi ailesi varsa kiza 40 dakika iskence cektirmisler "oglumuzun yuzunu tirnakladin" diye. Sizin gibi ebeveynlerin ben ta amk.
İleri de oğlum olursa vereceğim tek öğüt kadınları ve hayvanları sev ve saygılı davran -.-