Görüş Bildir
Haberler
"PYD Bizim İçin PKK ile Eştir, Yardım Edilmesi Gibi Bir Şey Olamaz"

"PYD Bizim İçin PKK ile Eştir, Yardım Edilmesi Gibi Bir Şey Olamaz"

Batuhan
19.10.2014 - 11:07

Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD kuşatmasına bir ayı aşkın bir süredir direnen Kürt kenti Kobani’ye ağır silah yardımı için Türkiye’den acil koridor açılması talebine kapıyı tamamen kapattı.

“PYD şu anda bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür” diyen Cumhurbaşkanı, ABD’nin bu konudaki beklentisine evet demelerinin mümkün olmadığını belirtti.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın şartlarının iyileştirileceği ve çözüm sürecinden kendisine ‘başmüzakereci’ sıfatı verileceği iddialarını da yalanlayan Erdoğan, “Başmüzakereci, vesaire gibi böyle bir şey… Bunlar çok büyük tehlike, çok büyük yanlış” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı, MGK toplantısında tavsiye kararı alınması halinde, ‘paralel yapı’ olarak adlandırdığı Gülen Cemaati’nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne girebileceğini söyledi

Afganistan’dan İstanbul’a dönüşü sırasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

“Bizim biliyorsunuz, dört başlık aslında söyleyeceğim var. Bir tanesi, uçuşa yasak bölge meselesi, iki, güvenli bölge meselesi, üç, eğit – donat meselesi, dört rejim meselesi. Bunlar olmadığı sürece Türkiye olarak bizim orada yer almamız mümkün değil.”

“Son günlerde bir şeyler dolaşmaya başladı. Nedir o? PYD’ye silah desteği vermek ve PYD’ye verilecek silah desteğiyle IŞİD’e karşı burada bir cephe oluşturmak. Tamam da PYD şu anda bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür. Bir terör örgütüne kalkıp da bize dost olan NATO’da beraber olduğumuz Amerika’nın böyle bir desteği, açıktan açığa söyleyerek bizden ‘evet’ ifadesini, yaklaşımını beklemesi çok çok yanlış olur, böyle bir şeyi bizden beklemesi mümkün değil, böyle bir şeye de biz ‘evet’ diyemeyiz.”

İncirlik meselesi ayrı bir mesele. İncirlik’te bizden istenen ne? O henüz belli değil. Bunu gördüğümüz anda değerlendiririz. Bizim güvenlik birimleriyle otururuz bunları konuşuruz, uygun gördüğümüz bir şey varsa buna ‘evet’ deriz, ama uygun değilse buna ‘evet’ dememiz de mümkün değil.”

“Dışişleri Bakanları sözcüleri gerek Amerika’da gerek Avrupa’da bir şeyler söylüyorlar, bunların bir kısmından haberimiz var, bir kısmından haberimiz yok, ama haberimiz olan konularla ilgili biz o dört başlığı önemsiyoruz. Buralardan taviz vermek mümkün değil. Hele hele biz PYD’ye silah verelim… Sen şu anda arazide rejime karşı, IŞİD’e karşı mücadele verenlere niye bu güne kadar vermedin bu desteği. Madem böyle bir destek vereceksin arazide şu anda rejime karşı da IŞİD’e karşı da savaş verenler var, onlara ver.”

“Kalkıp da ‘PYD’ dendiği zaman, ben o zaman bu işten ciddi manada 77 milyonun sorumlusu olarak rahatsız olurum. Tıpkı ‘Kobani’ye sahip çıkıyoruz’ diyerek ülkemi karıştıranların Kobani dışındaki bölgelerde 250 bin insanın öldürülmesinden rahatsız duymadığı bir tabloyu görüyoruz. Burada Türkiye olarak biz Ayn el Arap’tan yani Kobani’den ülkemize gelenlere kapımızı kapamadık, kapımızı açtık ve 200 bin insan şu anda ülkemizde. Daha ne yapacaktı bu iktidar? Yapılması gerekeni yaptı.”

Irak’ın üçte biri gitti, acaba bu üçte birde niye hiç rahatsız değil bunlar. Varsa yoksa Kobani, neden? Bunlar manidar. İngiltere sadece Irak diyor. Niye sadece İngiltere sadece Irak diyor da Suriye de demiyor. Biz hep söylüyoruz şu anda bizim bin 290 kilometre sınırımız var. Bütün dert bizde, kalkıp bu dostlardan hiçbirisi ‘senin derdin nedir, senin ihtiyacın nedir’ böyle bir şey sormuyor. 4.5 milyar dolar harcama yapmışız, bunların hiçbirinden böyle bir şey duyulmuyor. Bize gelen nedir? 200 milyon dolar civarında bir para. BM Mülteciler Konseyi’nden gelen para 20-25 milyon dolar, tek burada aklımda kaldığı kadarıyla Suudi Arabistan’ın bize 50 milyon doları gelmişti, diğerleri irili ufaklı şeyler.”

“Taleplere yeni yanıt verilmesi söz konusu mu? Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olmuş olan bir insan var. Bu insani şartların iyileştirilmesine yönelik yapılması gereken her şeyi bu devlet yapmıştır. Bundan daha ilerisi zaten olamaz. Herhalde kalkıp özel villa tahsis edilecek hal yok. Şu anda orada iki odası var, iki odasının dışında televizyonu… Bunların hiçbirisi yoktu, bizim iktidarımız döneminde bunları verdik. Bunun dışında oradaki beş tane diğer mahkumla görüşebilme imkanı var, bunun dışında daha ne olacak.”

“Başmüzakereci, vesaire gibi böyle bir şey… Bunlar çok büyük tehlike, çok büyük yanlış. İstihbarat müsteşarımız gidiyor, zaten kendisiyle görüşülmesi gereken konuları görüşüyorlar. Ama son zamanlarda bir şeyler değişti. Şu anda bakıyorsunuz İmralı farklı bir havada, dağ farklı bir havada, Parlamento’daki temsilcileri farklı bir havada, böyle bir ayrışmanın, bölüşmenin olduğu yerde ülkemi karıştıranların hali de ortada. “

“Yarın akil insanlarla Başbakanımız toplantısı olacak, hafta içinde kendileriyle konuşur, görüşürüz. Benim Cumhurbaşkanı olarak kanaatim kesinlikle bugüne kadar olan 11 yıllık tecrübemle budur. Böyle bir genişletilmesi şusu, busu… Ne kadar genişletilecekse zaten genişletilmiş, imkan her şey verilmiş. Sağlık noktasında tedavi falan her şey aksatılmadan yapılıyor.”

“Paralel yapı veya paralel devlet yapılanması ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlardan bir tanesidir. Bu ay yapılacak olan MGK toplantımızda ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlar gündemimizde yerini alacaktır. Ve sonunda zaten müzakerelerden sonra da basın açıklamasında tavsiye kararları vesaire hepsi çıkacaktır. Müzakerelere bağlı olarak tavsiye kararında yerini alırsa o zaman hükümet bu konuyla ilgili Bakanlar Kurulu karanını eğer bu tavsiye kararı istikametinde alması halinde o zaman bu Milli Güvenlik Siyaset Belgesi içinde yerini alır.”

“Kaldı ki Milli Güvenlik Siyaset Belgesi 5 yılda bir yenilenir. Önümüzdeki yıl 5 yıllık süre doluyor, 5 yılda bir tekrar yenilenmesi söz konusu, ama burada illa 5 yılda bir beklenmesi kaydı da yoktur. Fevkalade hallerde bunu daha önceye de çekmek mümkündür, içerideki bazı değişiklikleri yapmak mümkündür. Bu neyi getirir, bu yargının da uluslararası camianın da bu tür olaylara bakınışı değiştirir, önemli bir adımdır bu. Dostluk, kardeşlik bağlarıyla birbirine bağlı olduğunu söyleyen ülkeler bu tür şeylerde o ülkenin gerek Bakanlar Kurulu gerekse Milli Güvenlik Kurulu gibi önemli bir kurumunun almış olduğu kararı veya tavsiyeyi gözardı etmezler.”

“Yeni bir süreç şudur; o da yargıdaki süreçtir. Yargıda atılacak olan yeni adımlar var, yeni adımlarla ilgili olarak da birçok şikayetler var, biriken dosyalar… Görüyorsunuz birçok şeyler açığa çıkmaya başladı. Şu ana kadar birçok belgeyi veremeyen insanlar artık o belgeleri vermeye başladılar. Bu belgelerin verilmesiyle ben inanıyorum ki yargı çok daha farklı adımları atacaktır. Kararlarını da buna göre verecektir.”

Diken

Kaynak: http://www.diken.com.tr/erdogan-koban...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0