Görüş Bildir
Haberler
Erdoğan: 'Din Dersi Olmazsa Uyuşturucu ve Terör Olur'

Erdoğan: 'Din Dersi Olmazsa Uyuşturucu ve Terör Olur'

adem kara
29.09.2014 - 11:46 Son Güncelleme: 29.09.2014 - 13:02

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AİHM’in zorunlu din dersinin kaldırılması yönünde aldığı kararı eleştirerek, ‘Zorunlu din dersini kaldırırsanız onun yerine uyuşturucu bağımlılığı ve terör gelir’ dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ellerinden tutulmayan, başları okşanmayan, kendilerine bir istikamet, bir aydınlık çizilmeyen o çocuklar oluşan boşluğu başka şeylerle kapatmaya çalışıyor. Bu bazen uyuşturucu oluyor, bazen şiddet oluyor, bazen de örgütlü şiddet olup teröre dönüşebiliyor' dedi.

Erdoğan, WOW İstanbul Hotel&Convention Center'da düzenlenen Türkiye Yeşilay Cemiyeti Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, insanlığı, özellikle gençleri ve çocukları ciddi manada tehdit eden bir mesele ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, 'Bunun engellenmesi, önlenmesi nasıl olacak? 3 gün boyunca herhalde bütün detaylarıyla bu sempozyumlarda ele alınacaktır' ifadelerini kullandı.

Tespitlere göre, dünyada 180 milyon kişinin uyuşturucu kullandığını, bunların 75 milyonunun da bağımlı olduğunu aktaran Erdoğan, bu rakamların çok hızlı şekilde arttığını, sosyal, ruhsal, bedensel tahribatın yanında uyuşturucu kullanımının yaklaşık 2 trilyon dolarlık maddi kaybı da beraberinde getirdiğini söyledi.

Erdoğan, yapılan araştırmalarda ise Türkiye'de yasa dışı maddeleri en az bir kere kullananların oranının nüfusun yüzde 2,7'si olarak ifade edildiğini belirterek, şunları kaydetti:

'Hiç kuşkusuz yüzde 2,7 oranı diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük bir oran. Ancak bu oranın hızla arttığını da müşahede ediyoruz. İnşallah son dönemde artan tedbirlerle çıkarılan yasalar, genelgelerle kurumlarımızın meseleye daha yoğun eğilmeleriyle hem artışın önü kesilecek hem de bu oran umuyorum ki daha da aşağılara çekilecek. Şahsen başbakanlık yaptığım 12 yıllık süre içerisinde gençliği tehdit eden bu meseleyle çok yakından ilgilendim. Tedbirler konusunda da çok sayıda adımı bakan arkadaşlarımızla birlikte attık. Cumhurbaşkanlığı görevini ifa ederken de hiç şüpheniz olmasın, bu mesele her zaman gündemimizde olacak ve bu meselenin en güçlü mücadele edenlerinden olmayı da sürdüreceğim.'

'Dünyamız çok büyük değişim içinde'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasa dışı maddelerin kullanımına ilişkin uzmanların elinde çok sayıda veri olduğunu, gençlerin, yasa dışı maddeleri kullanmasını da tek bir sebeple açıklamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, 'Ruhsal sorun, ailevi sorun olabiliyor. Maddi sorunlar olabiliyor. Bunun yanında istismar, birilerinin para kazanma hırsı, özendirici etkenler olabiliyor. 3 gün boyunca sizler, konunu uzmanları, akademisyenler olarak zaten her boyutuyla bu nedenleri de ele alacaksınız' diye konuştu.

Ancak burada meselenin bir nedeni üzerinde özellikle durmak, meselenin önemli bir boyutuna dikkatleri çekmek istediğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

'Son 100 yıl içerisinde dünyamız çok büyük bir değişim yaşadı, bu değişim hızla devam ediyor. Açıkçası maddenin, dünyanın her yerinde manevi değerlerin önüne geçmeye çalıştığı, manevi değerleri boğmaya çalıştığı bir değişim süreci yaşıyoruz. Bunu sadece İslam ile İslam coğrafyası ile sınırlamak mümkün değil. Hristiyanlığın da Museviliğin de Budizmin de diğer tüm dinlerin de maddi alanın saldırısı altında olduğunu biliyoruz. Ayrıca sadece dinler değil, bir dine dayansın ya da dayanmasın kültürler, gelenekler, sosyal dayanışma mekanizmaları insana ait olan ahlak, karşılıklı saygı, hoşgörü gibi kavramlar çok ciddi biçimde erozyona uğruyor, çok ciddi biçimde törpüleniyor. Paranın, sınırsız kazanma hırsının, acımasız rekabetin her türlü insani değeri çiğnediği bir değişim süreci yaşanıyor. Bir varil petrol için binlerce insanın kanını akıtmak meşru görülebiliyor. Bir avuç altın için, bir avuç elmas için çocukların, kadınların katledilmesinin artık meşru görüldüğü bir çağda yaşıyoruz. Dünyanın her yerinde insana ait, insanlığa, ruha, vicdana ait değerlerin tek tek yok olduğunu, bunların yerine paranın, hırsın, doyumsuzluğun, oburluğun konulduğunu görüyoruz. Ne yazık ki insana ait bir değeri alıp, yerine maddi bir değer koyduğunuzda insan onunla tatmin olmuyor. Tatmin duygusu yok oluyor, kanaat duygusu yok oluyor, azla yetinme, paylaşma duygusu hızla yok oluyor.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların yerine konulan zevklerin ve değerlerin insanoğlunu tatmin etmediğini, doyurmadığını, mutlu ve huzurlu yapmadığını belirterek, zengin olmanın insanın mutlu, huzurlu olmasını sağlamadığını ifade etti.

Hem uyuşturucunun hem de istismarın tam da böyle bir noktada devreye girdiğini anlatan Erdoğan, 'Amaçları, hedefleri, davası, idealleri elinden alınmış olanlar, içinde boşluk hissedenler çareyi kendilerini uyuşturmakta buluyor. Ellerinden tutulmayan, başları okşanmayan, kendilerine bir istikamet, bir aydınlık çizilmeyen o çocuklar oluşan boşluğu başka şeylerle kapatmaya çalışıyor. Bu bazen uyuşturucu oluyor, bazen şiddet oluyor, bazen de örgütlü şiddet olup teröre dönüşebiliyor' diye konuştu.

Erdoğan, şu anda insanlığın karşısında, dünya barışını, huzurunu tehdit eden küresel bir terör meselesi olduğuna işaret etti.

Herkesin sonuçları konuştuğunu, sebeplerin anlatılmadığını dile getiren Erdoğan, 'Herkes son 1-2 ayda ortaya çıkan manzarayı konuşuyor. Hiç kimse bu manzaranın nasıl oluştuğunu, buraya nasıl gelindiğini, bu gençlerin nasıl olup da böyle acımasızca cinayetler işleyebildiklerini etraflıca konuşmuyor. Burada bir noktanın altını özellikle çizmek durumundayım; Ortadoğu'da devam eden terör eylemlerini ve terör örgütlerini belli bir dine, özellik de İslam dinine izafe etmek gerçeği saptırmaktan başka bir şey değildir' ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ne islam'ın ne de yeryüzündeki bir başka semavi bir dinin böyle bir vahşeti, şiddeti, böyle insanlık dışı cinayetleri asla ve asla mazur ve meşru göstermediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

'Bakın burada bir örnek vereceğim, IŞİD terör örgütüyle alakalı, şu anda dünya bir tedbir, bir koalisyonlar zinciri içerisinde toplantılar yapıyor, biraraya geliyorlar. IŞİD terör örgütü Ortadoğu'da böyle bir, kendine göre mücadeleyi verirken, benim ülkemde 32 yıldır devam eden bir PKK terör örgütü var, acaba bu dünyayı niye rahatsız etmiyordu? Acaba bu dünyayı niye ilgilendirmiyordu? Bu sadece benim ülkemde değildi. Bunun uzantılarına baktığınız zaman Avrupa'nın 'benim' diyen ülkeleri içerisinde bu terör örgütünün uzantıları var. Bütün parasal kaynaklar oralardan, silahlar oralardan geliyor. Acaba bu Avrupalı dostlar bu terör örgütüne karşı niçin hiç rahatsız olmadılar? Niçin onlara karşı en ufak bir mücadeleyi gündeme getirmediler? Çünkü o terör örgütünün önünde İslam diye bir kelime yoktu, onların İslam'la bir alakası yoktu. Demek dert başka.'

IŞİD'in İslam'la alakası olmadığını, çünkü İslam dinin terörü asla tecviz etmediğini, yol vermediğini aktaran Erdoğan, 'Çünkü bizim dinimiz İslam bir barış dinidir, kelime anlamı itibarıyla da barışın ta kendisidir' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir semavi dinin de barışı tehdit eden böyle bir teröre müsaade etmediğini, dinlerin asli olan temel kaynaklarında bunu görmediklerini ifade ederek, bu teröristlerin bir din adına cinayet işlediklerini söyleyerek aslında kendilerini kandırmaya, tatmin etmeye, içlerindeki sorunları bastırmaya çalıştığını, aynı şekilde bu örgütlere İslami terör örgütü yaftası yapıştıranların da çok açık ve bilinçli şekilde gerçeği perdelediklerini kaydetti.

'Bataklık kurumadığı sürece sinek her zaman olacaktır'

Türkiye'nin bugünlerde önündeki en önemli meselenin batıdan gelerek bu örgütlere katılan gençler olduğunu, BM Güvenlik Konseyi'nde Avrupalı devlet ve hükümet başkanlarıyla bu konuyu konuştuklarını anlatan Erdoğan, 'Bütün Avrupalı devlet, hükümet başkanları hatta dünya şunları söyledi; Fransa Devlet Başkanı, 'Benim ülkemden 1000 kişi bu örgüte katıldı' diyor. İngiltere, '600 kişi benim ülkemden katıldı' diyor. Almanya bir o kadar. Avusturalya'dan buraya katılanlar var. Bütün bunlar ortada' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada ciddi bir koalisyon olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bunların hepsi ben inanıyorum ki Müslüman değil. Bunların aralarında da uyuşturucu bağımlıları, şiddete eğilimi olanlar da var. Aralarında macera arayan, içindeki boşluğu doldurmaya çalışanlar da var. Niçin cinayet işledikleri, bunlar için zerre kadar önemli değil. Yeter ki kan aksın, katliam olsun. Sadece sinekleri görmek sorunun küçük bir parçasını görmektir. Asıl görmeniz gereken bataklığın ta kendisidir. Bataklık kurumadığı sürece sinek her zaman olacaktır. Terörü de şiddeti de madde bağımlığını da üreten bataklık, insanlığı tehdit eden hırstır, sınırsız kazanma duygusudur ve tatminsizliktir. 2008 yılında dünyanın en büyük küresel krizlerinden biri başladığında da biz bu uyarıyı yaptık. Türkiye G-20'nin üyesi ve 2015 yılında da G20'nin dönem başkalığını üstlenecek. G-20 platformlarında her zaman buna dikkat çektik. Birileri sınırsız kazanıp sınırsız harcarken, birilerinin açlıkla karşı karşıya olması sürdürülebilir bir durum değildir.'

Türkiye'nin uluslararası yardım sıralamasında üçüncü sırada yer aldığını anlatan Erdoğan, 'Türkiye nerede biliyor musunuz? Amerika bir, İngiltere iki, Türkiye üç. Türkiye böyle bir noktada. Çünkü birileri refah içinde, güven içinde, huzur içinde yaşarken başka bölgelerin her gün açlıkla, şiddetle çatışma ve ölümle karşılaşması dünyamız ve insanlık için sürdürülebilir bir durum değildir. Biz, bu açlıkla yaşayanların olduğu bir dünyada imkanlarımız neyse bunu seferber etmek durumundayız ve seferber ettik, ediyoruz, edeceğiz' ifadelerini kullandı.

Sempozyumda konuşan Erdoğan, 'AİHM'nin aldığı din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ile ilgili karar aslında yanlıştır' dedi.

Muhabir: Hatice Şensse Kurukız, Uğur Aslanhan | AA

Kaynak: http://www.aa.com.tr/tr/manset/396732...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0