Görüş Bildir

Abdullah Avcı Haberleri

Abdullah Avcı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Abdullah Avcı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Avcı'dan Özel Açıklamalar!
YENİ SEZONDA DOĞRU BİR PROJE, DOĞRU BİR TAKIMLA ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAĞIM Radyospor’da Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu olan Avcı, “Resmi biraz uzaktan görmek istiyorum. Yurtdışına çıkıyorum. Maçlar izliyorum. Zaman zaman Türkiye’de maçları izliyoruz. Önümüzdeki sezon doğru bir proje, doğru bir takımla bu yarışmanın içerisinde olacağım” dedi. YURTDIŞINDAN TEKLİF ALDIM Yurtdışında teklif aldığını teklif aldığını belirten Avcı, “Çok sıcak bir teklifti; ama çalışmayı düşünmediğimi ifade ettim. Yurtiçinden de aldım. Ama sezon sonuna kadar çalışmak istemediğimi söyledim. Yarışın biraz dışında kalmak, kendimi yenilemek istiyorum. Takım ismi veremem” ifadelerini kullandı. TÜRK FUTBOLCUSUNDA GENETİK BİR SORUN YOK, SORUN EĞİTİMLE İLGİLİ A Milli Takım teknik direktörlüğüne çok büyük destek alarak geldiğini vurgulayan Abdullah Avcı, “Sonuç alamadığınız zaman başarısız oluyorsun. Top çizgiyi geçerse başarılı, geçmezse başarısızsın. Biz sonuç alamadık. Ama önemli projeler hazırladık. Bugün Riva Projesi’nin temelinde ben ve ekibim aktif olarak yer aldık. Akademi Ligi ve altyapı eğitimleri konusunda önemli adımlar attık. Bugün Alman Milli Takımı’nda 2 Türk oynuyorsa, 3 sezon önce 3 tane Türk Real Madrid’te oynuyorsa, bez de genetik olarak sorun yok. Ama eğitim olarak yatırım yapmalıyız. Biz böyle bir proje başlatmıştık” dedi. YERLİ OYUNCU REKABET EDEBİLİYORSA, YABANCI SINIRSIZ OLSUN. HİÇ SORUN YOK Yabancı kontenjanı sınırlamasıyla ilgili olarak Avcı, “Yabancı kontenjanı sınırlaması futbolumuzun ilerlemesi için bir sorun değil. Ülkemize gelen yabancı futbolcuya da sınır koyamazsınız. Gelen yabancı oyuncuların bir çoğunun kriteri sadece paradır. Yerli yabancı rekabetini sağlamalıyız. Yerli oyuncu sayısını arttırır, yatırım yaparsak, yabancı oyuncu sınırsız olsun. Sorun değil” şeklinde konuştu. A MİLLİ TAKIM’DA YABANCI OYUNCULAR DA OYNAYABİLİR “Niasse ya da benzeri yabancı oyuncuların A Milli Takımımız’da oynamasına nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna Abdullah Avcı, “Özellikle küçük yaş gruplarında yakalayıp, ülkemizde gelişimini sağladıysa olabilir. Bunu dünyanın önemli ülkeleri yapıyor. Önemli olan ruhu ve performansı vermesi” dedi. NE SELÇUK İNAN’LA NE DE BİR BAŞKA OYUNCUYLA SORUN OLMADI. HEPSİYLE GÖRÜŞÜYORUM Milli Takım’daki oyuncularla ilişkileri açısından da değerlendirme yapan başarılı çalıştırıcı, “Abdullah hocanın bulunduğu kulüpler ya da kurumlarda ne futbolcularla ne de yöneticilerle hiçbir zaman problem olmamıştır. Bugün istifa ettiğim 30 Ağustos itibariyle Selçuk İnan, Arda, Nuri ve diğer tüm futbolcularla genel iletişimim devam ediyor. Arayıp üzüntülerini belirtmişlerdir. Bu bir sonuç oyunu, sonuç alamayınca teknik direktörler değişime gideceklerdir. Onlar benim evlatlarım. Arkadaşlarım, dostlarım. Bizim olduğumuz yerde mutluluk olur. Sorun olmaz. Ben o çocuklarla milli takımda birlikte çalışmıştım. Bu süreçte A Milli Takım’da da birlikte olduk. Onları seviyor ve başarılar diliyorum. İletişim devam ediyor” şeklinde konuştu. BUNDAN SONRA YA REAL MADRİD-BARCELONA YA DA PREMİER LİG’İN ÜST DÜZEY TAKIMLARINDA OYNAMALI Şampiyonlar Ligi’nde Milan’a attığı gol ve sezonun genelinde gösterdiği performansla dikkatleri üzerine toplayan Arda Turan için de önemli bir tespit yapan Acı, “Arda tabii ki Galatasaray’ın altyapısında ve milli takımlarda bunun sinyallerini verdi. Hayata çok olumlu bakarak pratik çözümler bulabiliyor. Gelişimlere ayak uyduruyor. İspanya’ya gidip Arda’yı izlediğimizde de eleştir aldık. ‘Ne gerek vardı Arda’yı izlemeye’ dediler. İspanya’nın en büyük 3 takımından bir tanesinde oynuyor. Bundan sonraki hedefi İspanya’da takımının rakibi (Real Madrid – Barcelona) gibi takımlarda ya da İngiltere’de üst düzeyde olan takımlarda oynamak olmalı. Arda da bunun bilincinde. Zaman zaman bunu paylaşıyoruz. UEFA Kupası, Süper Kupa, Kral Kupası, Avrupa Lig Kupası’nı yaşadı. Şampiyonlar Ligi’nde finali de yaşayacağını ben kendisine ifade ettim. Bunları hak eden bir çocuk. Onunla gurur duyuyoruz” dedi. UMARIM PREMIER LİG’DE DE OYNAR Arda’nın hep daha üst seviyeyi istediğini vurgulayan Avcı, “Premier Lig’den teklifler somutlaşırsa gider, neden gitmesin; Arda hep bir üst seviyeyi isteyen bir oyuncu. Umarım böyle bir şey gerçekleşir. Değişik futbol kültürlerinin içerisinde olması, Arda’nın Türkiye’ye döndüğünde o vizyonu ülke futbolu açısından kullanması bakımında çok önemli. Arda’yla zaman zaman bunu paylaşıyoruz” diye konuştu. GALATASARAY KONUSUNDA PİŞMANLIK DUYMADIM Eski başkan Adnan Polat döneminde Galatasaray’dan teklif aldığını hatırlatılması üzerine Abdullah Avcı, “Geriye dönük hiç düşünmedim. Keşke değerlendirseydim demedim hiçbir zaman. O dönemki teklifi kabul etmeme kararımı olumsuz bir karar olarak hiç düşünmedim” dedi. GALATASARAY TEKNİK DİREKTÖRLÜĞÜ HEDEF MİDİR? Abdullah Avcı, “Galatasaray teknik direktörlüğü hedef midir?” şeklindeki soruya ise, “Ben ülkede gelebileceğim en üst seviyeye geldim. Bundan sonra nereye geleceğimi zaman içerisinde göreceğiz. Ben profesyonelim. Yapacağım performansın beni nereye taşıyacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı. CHELSEA MAÇINDA ÖNCE OYUN KALİTESİ OLMALI Abdullah Avcı, “Galatasaray, hocası ve oyuncu kadrosuyla birlikte üç kulvarda başarıyla devam ediyor. Mancini, Galatasaray’ı oyunun iki yönüyle de oynayan bir ekip olma yönünde değiştirmeye başladı. Böyle bir resim. Ben iyi gittiğini düşünüyorum. Chelsea maçında 1-0 geriye düşse bile, kontrolü kaybetmemesi çeyrek final şansını son saniyeye kadar taşıyacaktır. Oyun kalitesi birinci plandadır. Sonra bireysel performanslar devreye girer. Oyuncu kalitesi ikinci plandadır” dedi. Radyospor
Bursaspor'da Daum İle Yollar Ayrıldı
Bursaspor'da Torku Konyaspor yenilgisi sonrası görevden ayrılmak istediğini belirten Daum'un talebi kabul edildi. Bursaspor'da Torku Konyaspor yenilgisi sonrası görevden ayrılmak istediğini belirten Daum'un talebi kabul edildi. Yeşil Beyazlı kulübün Başkanı Erkan Körüstan yerel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada Christoph Daum ile Bursaspor'un dokularının uyuşmadığını ve yolların ayrıldığını belirtti. Bursaspor'un yeni teknik adamının A Milli Futbol Takımımız'ın eski teknik direktörü Abdullah Avcı'nın olması bekleniyor.Eurosport
Efsaneden Galatasaray Sinyali
Altınordu, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor’un yanı sıra Almanya’dan Hoffenheim, Fortuna Dusseldorf, Hollanda’dan Twente, Brezilya’dan Futbol Talentos Sao Paolo, Danimarka’dan Brondby ve Romanya’dan Hagi Football Academy takımlarının katıldığı organizasyona Galatasaray’ın efsane oyuncusu Hagi de konuk oldu. U12 Cup’ın başlama vuruşunu A Milli Takım Eski Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Selçuk Kaymakamı Ayhan Boyacı, Selçuk Belediye Başkanı Prof. Dr. Zeynel Bakıcı ve Altınordu Futbol Sosyal Girişi Başkanı Seyit Mehmet Özkan, çocuklarla birlikte yaptı. Üç gün sürecek turnuvada takımlar toplam 90 maç yapacak. Organizasyonda bugün Altınordu Fikir Atölyesi (ALFA) tarafından hazırlanan futbol köyünde eğlenceli gösteriler de olacak. Çocuklar, yumurta taşımadan, halat çekmeye, portatif sahada maçtan, çuval yarışına kadar çocuk bir çok etkinliğe de katılacak. Organizasyon, Türk futbolu ve Türkiye ile ilgili soruları yanıtlayan Hagi’den satırbaşları ise şöyle: “BURAYA NE ZAMAN GELSEM ZEVK DUYUYORUM” Böyle bir organizasyonda bulunmaktan zevk duyuyorum. Değişik ülke takımlarıyla oynuyorlar. Büyük bir gelişim gösteriyorlar. Tecrübe kazanıyorlar. Bizim zamanımızda böyle turnuvalar organize edilmiyordu. Biz daha çok kendi aramızda yapıyorduk. Romanya o zamanlar daha kapalı bir ülkeydi. Ben zaten Türkiye’ye her zaman büyük bir sevgi duyuyorum. Herkes istediğini yazıyor ve herkes biliyor ki ben hocalığı seviyorum. Son zamanlarda hem kendi takımımla hem de kendi akademimle çok çalıştım. A Takım Romanya süper ligine çıktı. Bir çoğu futbolu çok seven çocuklar. Futbolu çok seviyorum. Çalışmayı çok seviyorum sizin de bildiğiniz gibi. Büyük bir sevinçle Türkiye’ye her zaman dönebilirim. Türkiye’de çok güzel seneler geçirdim. Benim ve ailem için Türkiye’nin çok önemli bir yeri var. Buraya ne zaman gelsem büyük bir sevinç ve zevk duyuyorum. “HEDEF ARTIK AVRUPA OLMALI” Bu sene Fenerbahçe çok iyi bir sezon geçirdi. Her sene üç büyük takımın ezeli mücadelesine sahne oluyoruz. Böyle önemli derbi maçları her zaman olacak. Galatasaray da çok büyük bir takım ne yapacağını çok iyi biliyor. Türkiye’de değilim Avrupa’da başarı yapmalarını bekliyorum. Hedef artık Avrupa olması lazım. Zaten Türkiye’de takımların tesisleri ve bütçeleri çok iyi. Çok güzel işler yapıyorlar. Onun için Avrupa başarısı gerekiyor artık. “SABIR LAZIM” Altınordu da burada önemli bir iş yapıyor. Mehmet Bey’in (Seyit Özkan) yaptığı iş sabır gerektiren bir iş benim de yaptığım gibi. Hayatta böyle sosyal işler de yapmamız gerekiyor. Sadece baskı ve stresle olmaz bazen çocukların yanında da olmak gerekiyor. Çocuklar; en gerçek onlar. Hayattaki en güzel yatırım çocuklara yatırımdır. Önce iyi bir organizasyonun olacak sonra futbolcu seçmeyi bileceksin. Çocuklar da çok iyi hocaların da olacak. Çocuklarla zevkle çalışacak hocaların olması lazım. Bu iş seneler içinde yapılabilir. Sabır ister. “TÜRKİYE’Yİ SEVİYORUM, HER ZAMAN GELİRİM” Türkiye’de sadece misafir değil ev sahibiyiz. Belki de bir gün tekrar çalışmaya döneceğim. Türkiye’yi çok beğeniyorum. Seve seve her zaman gelirim. Bana kalsa tabi dönerim ama bakacağız. Hagi, Mancini ve Galatasaray’ı bu sezon nasıl bulduğu sorusuna; “Bilmiyorum. Ben analiz yapmıyorum” yanıtını verirken bıraktığından bu yana Türkiye’deki hayatı nasıl bulduğuyla ilgili soruya ise, “Türkiye devamlı gelişiyor. Daha büyük yatırımlar yapıyor. Çok iyi gelişmeler gösteriyor” dedi. AMK Spor
"Türk Futbolu İçin Çok Umutlu Değilim"
Arda Turan, Madrid’de FourFourTwo dergisinden Ahmet Yavuz’a bu sezonki performansının sırlarını anlattı.Bu akşam Atletico Madrid formasıyla Chelsea karşısında yarı final rövanş maçına çıkacak Arda Turan, Madrid’de FourFourTwo dergisinden Ahmet Yavuz’a bu sezonki performansının sırlarını anlattı. İspanya Ligi’nde şampiyonluğu hayal dahi edemeyeceğini belirten milli oyuncumuz şampiyonlar ligi’ndeyse sezon başında final oynama hedefinin olduğunu söyledi. Arda ayrıca gece yastığa başını koyduğunda eğer çok geç olmadan bir gün Türkiye’ye dönmesi durumunda Avrupa’da kupa kazandıracak bir kadronun içinde yer alabileceğini ve o takıma liderlik edebileceğinin hayalini kurduğunu belirtti. “Bu halimi seviyorum” diyor Arda. Kısa saç ve uzun sakal... “Böyle havalı bir şey oldu. Kendime geldim.” Arda’nın çeşitli ve her biri olay yaratan saç stillerinden sonra denediği bu imajı, 300 Spartalı filmiyle birlikte anılmıştı. Taraftarlar, Arda’yı Atletico Madrid’in Real Madrid’i 14 yıl aradan sonra mağlup ettiği maçın ardından filmdeki “Kral Leonidas” karakterine benzettiler. Gerard Butler’ın hayat verdiği bu karakter, gerçek bir öykünün kahramanıydı ve klasik antik çağda var olmuş Sparta Uygarlığı’na komuta ediyordu. Küçük devletini düşman işgaline karşı savunan ve sayıca çok üstün Pers Krallığı’na boyun eğdiren Spartalılar, bunu Kral Leonidas’ın o damarı sayesinde başarmışlardı: İnatçı, risk almayı seven ve korkusuz... Kralın 300 kişilik orduyla Persleri alt etmesi için sihire ihtiyacı vardı. Tıpkı Arda Turan gibi... 'Gözümün korktuğu şeyden korkmam' Kral Leonidas’ın tüm bu vasıfları, Arda Turan’ı ona benzetenlerin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Gözümün gördüğü bir şeyden korkmam” diyor Arda. Barcelona’ysa çıkar oynarız. Real Madrid’se çıkar oynarız. Evet, dünyanın en iyi takımları, en büyük takımları... Ama öyle kimseden korkacak bir durumumuz yok!” Kral Leonidas, Atletico Madrid forması giyse, muhtemelen o da Real ve Barça için aynı şeyleri söylerdi. Atletico Madrid’le 2017 yılına kadar sözleşmesini uzatan Arda, Madri’de oldukça mutlu... Bu sezon İspanya’ya ve Avrupa’ya damga vuran takımdan ayrılmak gibi bir düşüncesi yok. Elbette kimse sezon başında ligde Atletico Madrid adına böyle bir senaryoyu hayal etmiyordu. Arda da öyle... Açıkçası iyi bir peformans sergileyip ligi ilk dört sırada bitireceğimizi tahmin ediyordum” diyor. Ama asla son haftalara girilirken Real Madrid ve Barcelona’nın önünde puan farkıyla lider olacağımızı düşünmemiştim.” Ligdeki insanüstü” performansa şaşırmış olsa da Şampiyonlar Ligi için büyük” düşünüyordu. Hayallerimi çok fazla söylemiyorum çünkü bazen kendim gibi gülüyorum. O kadar büyük hayallerim var ki...” diyor ama artık Avrupa’nın bir numaralı organizasyonu için sezon başında düşündüklerini rahat rahat söyleyebilir. Sezon başında Şampiyonlar Ligi’nde finale gitmek gibi bir hayalim vardı.” Arda, Atletico Madrid’in sahası Vicente Calderon Stadı’nın çimlerinde FourFourTwo’nun sorularını içtenlikle yanıtladı. Takım olarak bu sezon çok yoğun bir fikstürde mücadele ettiniz. Fiziksel olarak ne durumdasın? Yıprandık... Vücut olarak hepimizin yıprandığı aşikâr. Bizim oynadığımız sistemde biz topa sahip olan değil, topun arkasında duran bir takımız. Savunma üzerine kurulu bir sistemimiz var. O yüzden özellikle benim gibi ikinci bölgenin kenarlarında oynayan oyuncular için çok sıkıntılı bir sistem bu. Çok fazla efor sarfedilen bir sistem. Ama sezon sonuna kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız. Simeone senin için “İspanyolca bilmiyor ama onunla bakışarak, vücut diliyle anlaşıyoruz” demişti. Aranızda nasıl bir iletişim var? Biz onunla sahanın içinde bazen bir bakışla bile anlaşıyoruz. Bakışıp gülüşüyoruz... Mesela Şampiyonlar Ligi müziği çaldığında dönüp bana bakar ya da büyük maçlarda seramoniye çıkarken gelip kulağıma bir şey fısıldar... Beni çok fazla geliştirdiğini, çok yönlü bir oyuncu yaptığını düşünüyorum. Beni benden daha iyi tanıyor ve çok iyi kullanıyor. Enerjimi, gücümü ve zekâmı maksimum seviyede kullanabilecek ender hocalardan biri. Onun yönetiminde daha fazla efor sarfedip daha az gole gidip atağı organize ediyorum. Tamamıyla hocanın istedikleri doğrultusunda hareket ediyorum. Zaten doğrusu da bu... Real Madrid ve Barcelona’yla baş edip, onları alt etmek nasıl bir duygu? Barcelona ve Real Madrid’in çok özel oyuncuları var. Messi ve Ronaldo’nun durumu, Neymar’ın ve Bale’in durumu... Çok özel oyunculara sahipler. Ama onlarla savaşmak hoşumuza gidiyor. Finansal güçleri, taraftar sayıları, global değerleri ortada. Ama bizim kendi halinde, taraftarıyla bütünleşmiş, birbiri için savaşan, daha özel bir halimiz var. İnsanların gözünde daha sempatiğiz. Bu güçle, her şeyi kazanabiliriz. Peki sence Atletico Madrid’in başarısı sürdürülebilir olacak mı? Bence Atletico Madrid transfer politikasını çok iyi sürdürebilen bir kulüp. Zaten bu seviyeyi korursak yayın gelirlerinde payımız artacaktır. Tabii ki kulüp olarak Real Madrid ve Barcelona’nın seviyesine ulaşmak çok zor. Zaman alacaktır. Ama Atletico Madrid İspanya’da bu konuda potansiyeli olan en büyük kulüp. Diğer taraftan yeni stat geliyor, yeni tesisler geliyor... Her sene Şampiyonlar Ligi’nde kalıp ligde şampiyonluğu kovalayabilecek bir durumumuz var. O yüzden her şey olabilir. Bir röportajında “Fiziksel olarak Messi ve Ronaldo kadar iyi olmam mümkün değil” demiştin. Senin için zirve noktası neresi? Açıkçası 27 ile 31 yaş arasında sahip olduğum potansiyeli daha fazla açığa çıkarabileceğimi düşünüyorum. Eğer Atletico Madrid gibi dünya devleriyle yarışan, uluslararası arenada boy gösteren bir takımın oyuncusuysam içimde çok büyük bir potansiyel var demektir. Sadece bunu daha sürekli bir hale getirmeliyim. Ama bunu tabii lafta bırakmamak, çok çalışmak lazım. Özellikle Atletico Madrid kariyerine bakınca “çalışmak” kelimesinin senin için anahtar kelime olduğunu söyleyebilir miyiz? Kesinlikle… Mesela bizim takımda Raul Garcia muhteşem bir örnek. Bir gün kitap yazarsam kitabımda muhteşem bir yeri olacak. Yüzde 30 yetenek, yüzde 70 çalışmadır. Çalışırsan oynarsın. Gerçekten kitap yazacak mısın? Evet yazacağım. Çok laylaylom bir kitap olmayacak. Herkesi eleştiren, gerçekleri söyleyen bir kitap olacak. Basının önünde her şeyi söyleyemiyorsun, politik davranıyorsun. Atletico Madrid’e gittiğin ilk aylarda TFF’nin Tam Saha dergisine verdiğin röportajda “Burada insan olarak bir birey olduğumu hatırladım” demiştin. Hala böyle mi düşünüyorsun? Çok büyük laf etmişim be! Doğru laf etmişim ama... Hâlâ arkasındayım! Mesela biraz önce antrenman bitti, bundan sonra hayat bana ait. Kimsenin hatrı gönlü yok. Türkiye’de sürekli birilerini ziyaret etmeniz gerekiyor. Kırılanlar var, bozulanlar var, dedikodular var. Dedikodulara cevap vermek zorundasın... Galatasaray taraftarıyla arandaki buzlar eridi mi? Galatasaray camiasının her zaman altın çocuğu oldum. El bebek gül bebek yetiştik. Tabii ki sorunlar oldu, ağladık sızladık falan. Ben de Galatasaray’a karşı elimden gelenin en iyisini vermeye çalıştım. Sadakatli davranmaya çalıştım. 24 yaşına kadar hep Avrupa takımları isterken Galatasaray’da kaldım. Bu da gözardı edilmemeli. ‘Bırakıp kaçtı’ diyenler var. Ben bırakıp kaçmadım. Takım sekizinciyken iğneyle çıkıp oynadım. Doktorlar orada... Takım yeni sezonda muhteşem bir kadro kurmuştu, şampiyon olacağı belliydi, ben o zaman gittim. Bırakıp kaçmak o zamanlar ben sakatım deyip oynamamaktı. Herkes Manisa’da nasıl oynadığımı biliyor. Öyle üç kuruşa beş köfte yok. Peki bu süreçte suçlu Galatasaray taraftarı mıydı? Taraftar suçlu olur mu? Arda Turan diye stadı inletirken iyiydi. Şimdi kötü mü olacak? Ve sen de kafana koydun ve Atletico Madrid’in yolunu tuttun… Çünkü yaşam alanı bırakmadılar bana... Eğer yaşam alanı verilseydi Selçuk, Burak, Sabri, o zaman Caner de bizdeydi; bu kadroyla Şampiyonlar Ligi olmasa da en azından Avrupa Ligi’nde şampiyon olabilirdik. Hâlâ bazen yatarken eğer çok geç olmadan bir gün dönersem Avrupa’da bir kupa kazandıracak kadronun içinde yer alabilirim diye düşünüyorum. Madrid’de mutlu musun? Burada kendime ait vaktim oldu. Kendimi bıraktım. Düşünme fırsatı buldum. Kafam temizlendi. Geçen gün okuyorum, Selçuk’la Burak’ın stattan arabalarıyla ayırlmaları bile problem. Kardeşim nolur ya! Maç bitmiş, ne istiyorsa yapsın futbolcu. İstiyorsa yürüyerek gitsin. Burada biz maça iki saat kala otomobillerimizle geliyoruz, herkes de otomobiliyle ayrılıyor. Kız arkadaşıyla maça gel, ne var bunda? Profesyonel futbolcu milyon dolarlar kazanıyor. İşyerine ihanet edecek kadar aptal mı? İhanet eden zaten üç gün sonra kendini sahada belli eder. Şikayetçi olduğun hiç mi bir şey yok? Bütün gün uyuyorlar (gülüyor). Geç yemek yiyorlar. Benim de bu yüzden kilo problemim oluyor, moralim bozuluyor. Saat 21:30’da yemek daha yeni başlıyor! Karnını nasıl doyuruyorsun? Her kültürün yemeğini yiyebiliyorum. Dünya mutfağını da seviyorum. Çin yemeği seviyorum ama çok kızartma işi var. Çünkü biz küçükken Bayrampaşa’da arka tarafta Çin restoranı vardı, hep oraya gider yerdik (gülüyor). Paella seviyorum. Deniz mahsullerinden böcekleri çok seviyorum. Şimdi ‘Ne havaya girmiş’ diyecekler ama çok seviyorum, ne yapayım. Sonradan görme olduğum için bunların hepsini çok seviyorum (gülüyor). Galatasaray’daki süreci de takip ediyor musun? Futbolcular da baskı altında... Çok fazla takip etmiyorum çünkü canım sıkılıyor, üzülüyorum. Arkadaşlarımın hepsi özel oyuncular, korunmaya ihtiyaçları yok. Sonuçta son iki senenin şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali var. Birazcık saygı diyorum. Mancini’yi başarılı buluyor musun? Mancini zaten durumu açıkladı. ‘Ben buraya yeni takım kurma hedefiyle geldim’ dedi. O tabii Avrupa’da görmediği tarzda şeyler gördüğü için yadırgaması, sinirlenmesi çok normal. Ama Türkiye şartları böyle, alışması lazım. Hedefinin bu sene olmadığını söyledi. Beklemek lazım... Manchester City’de, Inter’de yıldız oyuncuları idare etmek ve başarılı olmak... Bunlar büyük işler. Mancini büyük bir hoca. Sana göre Türkiye’den Avrupa’ya gidebilecek oyuncular kimler? Gökhan Gönül ve Caner Erkin oynayabilir. Selçuk İnan, Burak Yılmaz ve Semih Kaya da öyle... Arda, Olcan Adın’ın da büyük potansiyeli olduğunu düşünüyor. Trabzon’da bütün yük ona kalıyor. Salih Uçan’ın, Emre Çolak’ın, Muhammed Demirci’nin ve Muhammed Demir’in kendini geliştirmesi lazım. Cenk Tosun’da iyi bir potansiyel var. Oyuncularımızın potansiyeli var ama bu potansiyel yetmeyebilir. Çalışmak, üzerine koymak lazım çünkü buralar başka bir seviye. “Arda Turan’ın başarısı, Türk futbolunun başarısı değildir.” Bu görüşe katılıyor musun? Yüzde 100 katılıyorum. Şansım çok yanımda oldu. Ben Mleda Boleslav maçında böyle olmasam... Millet bana şımarık falan diyor ya, öyle olmasam bugünlere gelemezdim ki! Ben nasıl oynayacağımı çözdüm, biraz Şam şeytanlığı yaptım. Böyle oynarsam formayı alırım diye kendi yolumu buldum. Sana bir süpergüç verip, “Türk futbolunda bir şeyi değiştirebilirsin” deseler neyi değiştirirsin? Bir hakkım olsa bütün kulüplerin altyapı tesislerini değiştiririm. Yataklı, eğitmenli, psikolojik danışmanlı, özel hocalı, İngilizce eğitmenli... Muhteşem çim sahalar... İşin temeli burada. Altyapı hocasına 2-3 bin lira maaş verirsen bu iş olmaz. Kulüp, altyapılarına kaynak ayıracak ki orası maddi olarak tatmin olunan bir yer olsun. Böylece eski futbolcu yorumculuğa kaçmayıp o işe odaklansın. Maalesesf altyapı hocalığını önemsizleştirdiler, itibarsızlaştırdılar. Kulüplerin altyapı hocaları kendi statlarında maç bile izleyemiyorlar! Türk futbolunun geleceği için umutlu musun? Çok umutlu değilim, çok da endişeli değilim. İpin üzerinde gidiyoruz. Fatih hoca bunun planlarını yapıyor. Sadece onun değil, altında çalışan herkesin aç olması lazım. Mesela bu ülke Abdullah Avcı’yı kaybetmemeli. Abdullah hoca bir gün tekrar bu milli takımın başına gelebilmeli. Bir kere olmadı diye vazgeçmemeliyiz.
Bursaspor'da Şenol Güneş Sesleri
Bursaspor Kulübünün geçen cuma günü yapılan olağanüstü genel kurulunda göreve seçilen Recep Bölükbaşı başkanlığındaki yönetim kurulu, teknik direktör arayışlarını sürdürüyor.AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, yeşil beyazlı yönetim, eski A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş ile temasa geçti. Yapılan ilk görüşmenin olumlu geçmesi üzerine taraflar yarın İstanbul'da görüşme kararı aldı. Bursaspor Kulübü Yönetim Kurulu, Şenol Güneş ile anlaşma sağlayamazsa listesinde yer alan bir diğer isim Abdullah Avcı ile temasa geçecek.Skorer
Şenol Güneş'ten Bursaspor Açıklaması
Tecrübeli teknik adam Şenol Güneş, Bursaspor'a transferi konusunda açıklama yaptı.Eski A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, adının Bursaspor'un teknik direktör adayları arasında geçmesine ilişkin, 'Şu an için kesinleşen bir şey yok' dedi. Güneş, yaptığı açıklamada, kulüp yöneticileriyle dün İstanbul'da görüştüğünü söyledi. Henüz bir anlaşma olmadığını belirten Güneş, 'Şu an için kesinleşen bir şey yok. Anlaşma olursa gerekli açıklama da yapılır' diye konuştu. Kulüp Başkanı Recep Bölükbaşı'nın dün İstanbul'da görüştüğü Abdullah Avcı'nın bir günlük süre istediği ve yakınlarıyla görüştükten sonra kararını bildireceği öğrenildi.AA
İşte Avcı’nın Yeni Takımı
A Milli takım eski teknik direktörü Abdullah Avcı eski adıyla İBB, yeni adıyla İstanbul Başakşehirspor'un başına geçti.A Milli takımın eski patronu Abdullah Avcı, İstanbul Başakşehirspor ile anlaştı. Avcı yarın yapılacak imza töreniyle görevine resmen başlayacak.ARTIK İBB DEĞİL; BAŞAKŞEHİRSPOR Bu sezon Süper Lig'e çıkma başarısı gösteren İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un yeni,logosu ve teknik direktörü belli oldu. Yeni ismi İstanbul Başakşehirspor olan takımın teknik direktörlüğünü Abdullah Avcı yapacak.Açık Mert Korkusuz
Beşiktaş Arena'da İftar Açtı
Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Ahmet Ürkmezgil Vodafone Arena'da ifar düzenledi. Ürkmezgil'in her yıl düzenli olarak verdiği geleneksel iftar, Vodafone Arena'da gerçekleşti. Promat Matbaacılık Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapan Ürkmezgil'in verdiği iftar yemeğine başkan Fikret Orman'ın yanı sıra; İcra Kurulu Başkanı, Mali, İdari ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Melih Sami Esen, Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üye Faik Akdil, Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın Kaya Yılmaz, Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, Aykut Kocaman, Gökhan Keski, Recep Çetin, Rıza Çalımbay, Abdullah Avcı, Davut Dişli, Ünal Uzun, Yaşar Okuyan, eski futbolcular ve spor camiasından bir çok isim katıldı. Yemekte konuşan Genel Sekreter Ahmet Ürkmezgil, “Bu önemli günde bizlerle birlikte olan herkese çok teşekkür ediyorum. Geçen sene burada bulunan arkadaşlarımızın katılımıyla iftar yemeği düzenlemiştim. Başkanımızla konuşurken bu sene de iftar yemeği düzenlemek istediğimi söyledim. Başkanımız da stad inşaatımızda, mabedimizde düzenleyelim dediğinde bu güne kadar inanamadım. Bizlere bu imkanı sağladığı için Başkanımıza çok teşekkür ediyorum” dedi. Beşiktaş Genel Sekreteri Ahmet Ürkmezgil’den sonra davetlilere hitaben bir konuşma yapan Fikret Orman ise şunları söyledi: “Allah hayırlı ramazanlar nasip etsin hepinize. Burası bizim için çok önemli bir yerdir. Eski adıyla İnönü Stadyumu, şimdiki adıyla Vodafone Arena. Bundan yaklaşık bir sene önce yıkmaya başladık. 26 Aralık'ta temelini attık. 7 ay oldu. 7 aydır inşaatımız devam ediyor. İnşallah en kısa sürede bitireceğiz. Elimizden geldiğince hızlı bitirmeye çalışıyoruz. İyi bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. İnşallah takdir edilir. Allah hepimize yeni stadımızda maç izlemeyi nasip eder. Ahmet abini geçen seneki iftarı çok güzeldi. Bu sene burada yapalım dedik. İnşallah bitmiş halinde de hep beraber iftar yaparız.”Sporx
Semih Şentürk İstanbul Başakşehir'de!
Spor Toto Süper Lig'in yeni ekibi İstanbul Başakşehir, geride kalan sezonun ikinci yarısını Medical Park Antalyaspor'da geçiren deneyimli golcü Semih Şentürk'ü kadrosuna kattı. İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Transfer Komitesi Başkanı Mustafa Saral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 yıl formasını giydiği Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra geçen sezonun ikinci yarısında Medical Park Antalyaspor'a transfer olan Semih'le, 1 yılı opsiyonlu 2 yıllık anlaşmaya vardıklarını söyledi. Medical Park Antalyaspor'un küme düşmesi nedeniyle Semih'in bonservisini elinde bulundurduğunu belirten Saral, 31 yaşındaki golcü oyuncunun teknik direktör Abdullah Avcı yönetimindeki İstanbul Başakşehir'de göstereceği performansla kendisini yeniden ispat edeceğine inandığını ifade etti. Sağlık kontrolünden geçecek Semih Şentürk'ün, önümüzdeki günlerde düzenlenecek törenle resmi sözleşmeyi imzalayacağı bildirildi. Lig TV'ye konuşan İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü'nün yöneticisi Mustafa Saral duyurdu. Saral, 'Semih Şentürk'le anlaşmaya vardık. Sağlık kontrolünün ardından sözleşme imzalayacağız' açıklamasını yaptı. Skorer
Oğuz Çetin: 'Fatih Terim Önümüzü Açmadı'
Oğuz çetin, A Milli Takım'da bir dönem birlikte çalıştığı Fatih Terim hakkında çok konuşulacak sözler söyledi. Oğuz Çetin, geçen yıl yardımcı antrenör olduğu Azeri ekibi Hazar Lenkeran’da, Mustafa Denizli’nin ayrılmasının ardından teknik direktörlüğe getirildi. Kariyerine Azerbaycan’da devam eden Çetin, A Milli Takım’da bir dönem birlikte çalıştıkları Fatih Terim hakkında konuştu. Çetin yaptığı açıklamada, “Fatih Terim önümüzü açmadı. Hep bana hep bana olmaz” ifadelerini kullandı. İşte Oğuz Çetin’in o sözleri… “2005′te milli takım kariyerime bir amaç için başladım. Fatih Terim, çevresindeki üç-beş kişi ve benimle birlikte diğer genç teknik adam arkadaşlarım bu yola, Fatih Terim sonrasında milli takıma ben ya da bir başka arkadaşım geçiş yapsın diye girdik. Fatih Terim ayrıldıktan iki ay sonra Hiddink konusu oldu. Hiddink ile çalışmamın sebebi de buydu. Hiddink sonrası göreve gelelim diye. Çünkü yedi yıllık bir kurumsal hafızaya sahiptim, 80 kez milli maçlarda aktif görev aldım, futbolculuk kariyerimi söylemiyorum bile. Bunların ülke tarafından değerlendirilmesi ve engellenmemesi lazım. Dünyada bu yolda giden birçok ülke var ama bizde maalesef buna izin vermiyorlar. Buna izin vermeyen yalnızca sistem değil, bu işin içinde direkt yer alan kişiler. Yani bu yolu açacak kişiler. Birine destek vermek zorundalar. Fatih Terim önümüzü açmadı. Hep bana hep bana olmaz. Bunu yapmıyorlar, Mustafa Hoca’yı o konuda ayırıyorum. O daha farklı bir bakış açısında. Artık hep kişisel menfaatle yola devam edildiğinden futbolun gelişiminde zorlanıyoruz. Kimseye karşı olduğum ya da ben o göreve gelemediğim için değil. Fatih Terim sonrası, Hiddink sonrası, Abdullah Avcı sonrası niye bir Aykut, niye bir Ertuğrul, Tolunay, Şifo, genç ve daha enerjik bir isim göreve gelmiyor? Ülkenin elit antrenör sayısını niye artırmıyoruz? Bu sayı ikide, üçte mi kalmalı? Hep olay bunların etrafında mı dönmeli? Fatih Terim geldi başarılı oldu gitti, geldi başarısız oldu gitti, şimdi yine geldi. Bu elit sayıyı artırmamız lazım. Bu sayı artarsa ülke futbolu belirli noktalara gelebilir.” Al Jazeera