Görüş Bildir

Diyanet İşleri Başkanlığı Haberleri

Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Tarım ve Orman Bakanlığı, Tasarruf Tedbirlerini Açıkladı: 'Şahsi Fotokopi Çekmeyin, Yeni Araç Almayın'
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamuda tasarruf çağrısı sonrası İçişleri Bakanlığı’ndan bir adım gelmişti. Tasarruf tedbirlerine Tarım ve Orman Bakanlığı da katıldı. Bakanlığın tasarruf önlemleri arasında İş Kanunu'na göre istihdam edilen personelin zorunlu haller dışında hiçbir şekilde fazla mesai ücreti alacak şekilde çalıştırılmamasının yer alması dikkat çekti.
'İkna Odalarında Zulüm Yapıyorlar'
Başbakan Erdoğan, 'Pensilvanya oyunuzu AK Parti'ye değil, CHP'ye verin, MHP'ye verin, BDP'ye verin' diye telkin yapıyor, ikna odalarında zulüm yapıyorlar' dedi.AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bitlis Gök Meydanı'nda düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi. Erdoğan, konuşmasının başında, Bitlis ve ilçelerinin isimlerini sayarak halkı selamladı. 'Evliyaların şehri, alimlerin şehri, ilim şehri Bitlis seni kalpten selamlıyorum. Bediüzzaman Sadi-i Nursi'nin şehri Bitlis seni kalpten selamlıyorum' diyen Erdoğan, Bitlis'in bugün demokrasiye ve Başbakanına bir farklı sahip çıktığını belirtti. Başbakan Erdoğan, 'Bitlis, bugün kabına sığmıyor. Sizden Allah razı olsun. Muhabbetimiz, uhuvvetimiz, yol arkadaşlığımız, inşallah daim olsun. 30 Mart seçimleri Türkiye için, milletimiz için, Bitlis için inşallah hayırlara vesile olsun' dedi. Başbakan Erdoğan, alandakilerin, 'Dik Dur Eğilme Bu Millet Seninle' şeklinde slogan atması üzerine, 'Bitlisli kardeşlerim, biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz. Başka bir güç bizi eğdiremez. Ondan hiç endişeniz olmasın, dik duracağız dikleşmeyeceğiz' yanıtını verdi. Erdoğan, Kırşehir'de meydana gelen kazada şehit olan polis memurları için Allah'tan rahmet dileğinde bulunurken, 'Aynı kazada yaralanan polislerimize de Allah'tan acil şifalar diliyorum. Kendilerine geçmiş olsun derken, şehit polislerimizin ailelerine, mesai arkadaşlarına, emniyet camiasına, milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Polis şehitlerimizin ailelerine sabır diliyorum, acılarını yürekten paylaşıyorum. Görevlerinin başında şehit olan kardeşlerimizin mekanının cennet olması niyazında bulunuyorum' diye konuştu. 'Nurs köyünün tarihi ismini iade ettik' Bitlis'in tarih boyunca hep ilim şehri olduğuna ve birçok büyük tarihi şahsiyetler ve alimler için okul olduğuna işaret eden Erdoğan, bu kentte yetişen alimlerden örnekler vererek, konuşmasına şöyle devam etti: 'Hele hele Nurs köyünde doğan, yiğitliğiyle, vatanseverliğiyle, geride bıraktığı eserleriyle hep minnetle anılan Bediüzzaman Said-i Nursi'yi bir kez daha buradan rahmetle yad ediyorum. En başta bir hatırlatmada bulunmak istiyorum, Sadi-i Nursi'nin doğduğu köyün, Nurs köyünün ismi, 1960 yılından sonra biliyorsunuz 'Kepirli' olarak değiştirmişlerdi. Ne zaman? 1960. Biz İçişleri Bakanlığımıza talimatı verdik, gerekli düzenleme yapıldı. 3 Temmuz 2012'de, Nurs köyünün tarihi ismini iade ettik. Şimdi sırada Norşin var. Siirt'te Aydınlar, çıkardığımız yasayla, Tillo ismine kavuştu. Şimdi de çıkaracağımız yeni yasayla Güroymak'ı tarihi ismine kavuşturacağız, 'Norşin' ismini artık resmi hale getireceğiz.' 'Yer isimleri konusu istismar ediliyor' 'Burada sizlerin de tüm Türkiye'nin özellikle bilmesini istiyorum, zira bu konu çok istismar edildi. Kendi ülkesinin tarihini bilmeyen, CHP ve MHP tarafından bu konu çok istismar ediliyor; yer isimleri Cumhuriyetin kuruluşuyla değiştirilmedi' diyen Erdoğan, 'Yer isimleri ağırlıklı olarak 27 Mayıs 1960 ihtilali, 1980 ihtilalinin ardından değiştirildi. Şimdi biz isimleri iade ediyoruz, bunu CHP ve MHP başka yerlere çekiyor' şeklinde konuştu. '40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz' Başbakan Erdoğan, Bitlis'te 5 siyasi partinin seçim ittifakı yaptığına da dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: '40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Bunların durumu da bu. Biz 27 Mayıs ve 12 Eylül’de insanımıza yapılan bu zulmü ortadan kaldırdık, isimleri iade ediyoruz. İsimlerle, şunlarla bunlarla uğraşmak, küçük insanların işidir. Biz büyük devletiz, büyük devlet öyle şeylerle uğraşmaz, bunlara takılmaz. Detay konular üzerinden insanlara zulm edilmez. Biz büyük düşünüyor, büyük adımlar atıyor, kardeşliğimizi pekiştirecek, devletle milleti muhabbetle kavuşturacak reformlar yapıyoruz.' 'Said-i Nursi hak bildiği yoldan dönmedi' Said-i Nursi'nin, Nurs köyünde doğduğunu, Bitlis ve başka illerde eğitim aldığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: '1. Dünya Savaşında milis kuvvetlerine katılarak düşmana karşı bu toprakları savundu. Esir düştü, Sibirya'ya. Esaretten kurtuldu, ülkesine döndü ve eserler yazmaya başladı. Said-i Nursi, iftiralarla tutukladılar, mahkum ettiler. Hapishanelere gönderdiler. Bütün ömrü hapishanelerde, sürgünde geçti. Eserlerini yasakladılar, ders vermesini yasakladılar, talebelerine çok zulmettiler ama Said-i Nursi hak bildiği yoldan dönmedi, asla eğilmedi, inançlarından ilkelerinden, değerlerinden taviz vermedi. Kendisine yapılan zulme rağmen ilimden, konuşmaktan, yazmaktan, talebe yetiştirmekten başka yollara tevessül etmedi. Kendi ülkesinden kaçıp gitmeyi aklının ucundan geçirmedi. Sürgünlere rağmen, ülkesini, milletini, vatanını terk etmedi.' 'CHP iktidarı tarafından Risale-i Nur'u yasaklandı' Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basımı yapılan Sadi-i Nursi'nin 'İşaratül İcaz' isimli bir eserini gösterirken de şöyle konuştu: 'Bu eser, Said-i Nursi hayattayken Diyanet İşleri Başkanlığına mektup yazmış, diyanet tarafından basılmasını, çoğlatılmasını rica etmiş. Maalesef, Sadi-i Nursi'nin talebi yerine getirilmedi tam tersine tek parti CHP iktidarı tarafından, 27 Mayıs sonrası hükümetler tarafından Risale-i Nur yasaklandı, basılması, dağıtılması, okunması engellendi. İşte biz Sadi- Nursi'nin o arzusunu yerine getirdik. Diyanet İşleri Başkanlığımız 'İşaratül İcaz' kitabını çok özenli şekilde bastı, inşallah diğer bazı kitaplarını da Diyanet İşleri Başkanığı eliyle basacağız.' 'Gerçek alimlerin yanlış kişilerle aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluk' Gerçek alimlerin, gerçekten hak için hizmet edenlerin işte bu yanlış kişilerle aralarına mesafe koymalarının tarihi bir sorumluluk olduğunu belirterek, 'Kendisini hizmete, ilme, talebe yetiştirmeye adamış, gerçek cemaatlerin işte bu yanlış yollarla aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. Derdi yardımlaşma olan, paylaşma olan, mazlumlara yardımı olan samimi yapıların işte bu holdinge dönüşmüş, kirli ilişkilere batmış,kirli işler yapanlarla aralarına mesefa koymaları insani ve vicdani bir sorumluluktur' dedi. 'İkna odalarında zulüm yapıyorlar' Başbakan Erdoğan, 'Şu anda artık açık açık ne diyor Pensilvanya? 'Oyunuzu AK Parti'ye değil, CHP'ye verin, MHP'ye verin, BDP'ye verin' diye telkin yapıyor, yurtlarda, evlerde ikna odalarında zulüm yapıyorlar' ifadelerini kullanarak, şunları söyledi: 'Fakat bu CHP Genel Başkanında yüz olsa bu Pensilvanya ile zaten hareket etmemesi lazım. Bu Pensilvanya'daki zatta Said-i Nursi'ye zerre kadar vefa olsa işte o da bu CHP ile ortak hareket edemez. Ne diyorlar? 'Arabanın sağ tekeri bozulduysa sol tekerle devam edin.' Ondan sonra ne olur, şarampole yuvarlanır gidersin, olacak olan budur.' Muhabir: Kurbani Geyik | AA
Hacım Ne Yaptın?
Antalya'da hacı adaylarının İl Müftülüğü önünde 3 gün süren sıra bekleyişi arbedeye dönüştü. Sandalyelerin havada uçuştuğu olaya, polis müdahale etti. ANTALYA - Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Perşembe günü çekilen hacı adayları kurasında ismi çıkan yaklaşık bin kişi Antalya Müftülüğü binası önünde toplandı. Cumartesi gününden bu yana sıra bekleyen hacı adayları özel firmalara verilen yüzde 40'lık kotaya girebilmek için birbirleriyle mücadele etti. 8 yıldır beklediği sıranın bu yıl geldiğini belirten Emine Bayık, 'İsmimizi yazdırdığımızda kocam sağlıklı biriydi. Şimdi yatalak evde yatıyor. 3 gündür burada bekliyorum. Neden bize bu çileyi çektiriyorlar' diyerek ağladı. Dışarıdaki kalabalıktan haber alarak bina önünde hacı adaylarına açıklamada bulunan İl Müftüsü Ahmet Çelik bu yıl yeni bir uygulama başlatıldığını ve geçen yıllardaki gibi kayıtların adreslere posta yoluyla gönderilmediğini belirterek, 'Kuranın ardından Cuma günü bizlere ne zaman kayıt yapacağımız bildirildi ancak kimlerin kurada isimleri olduğu belirtilmedi. Şu an Ankara 'dan sistemin açılmasını bekliyoruz. 3 gündür sıra bekleyen vatandaşlarımızı içeri alıp kayıtlarını kesinleştireceğiz' dedi. SANDALYELER HAVADA UÇUŞTU Bunun üzerine ismi belirlenemeyen bir firma yetkilisi il müftülüğünün kapısına doğru sandalyeleri fırlatınca arbede yaşandı. İçeri girmek isteyenlere polis güçlükle müdahale ederken, hacı adaylarından bazıları birbirlerini tartakladı. Polis bina kapısına kimseyi yaklaştırmazken polisler ile hacı adayları arasında bir süre arbede yaşandı. Olayın yatıştırılmasının ardından kapı önünde bekleyenler içeri alınarak kayıt yaptırdı. Akif ARICI/DHA
İnternet Yasakları Cuma Hutbesinde...
Son günlerde tartışmaların odağında olan Diyanet İşleri Başkanlığı, tüm Türkiye’deki camilerde okutulan bu haftaki “hürriyet ve mesuliyet” konulu cuma hutbesi nedeniyle yine gündemde. Diyanet’e hutbede, AK Parti’ye destek anlamına gelecek ifadelere yer verdiği eleştirileri yöneltiliyor. Diyanet’in seçimden önceki son cuma hutbesinde tartışmalara yol açan ifadelerden birisi, Twitter ve Youtube yasağının işaret edildiği iddia edilen, “Günümüzde birçok hata, hürriyet kavramının yanlış anlaşılmasından kaynaklanmaktadır” sözleri oldu. Bir diğeri ise Suriye konulu ses kaydına göndermede bulunulduğu ileri sürülen, “Kitle iletişim araçlarıyla dünyamızın küçüldüğü, geminin dibini delmek isteyenlerin çoğaldığı, teknik imkânları kullanıp tabiatın ekolojik dengesini dahi bozacak kadar ileri gittikleri günümüzde…” şeklinde devam eden ifadeydi. Diyanet İşleri Başkanlığı, iki gün önce gündeme dair değerlendirmelerin yer aldığı açıklaması ile de tartışmalara yol açmıştı. nediyor.com
Fethullah Gülen'in Yeşil Pasaportu İptal Edildi
Fethullah Gülen'in 1990 yılında aldığı yeşil pasaportun usulsüz yöntemlerle alındığı tespit edilerek Erzurum Valiliği tarafından iptal edildiği öğrenildi. Alınan bilgiye göre, Gülen'in yeşil pasaport almasının yasal dayanağıolan 07 Kasım 1990 tarih ve 39548 sayılı yazının içeriğinin Gülen'in özlük dosyasının muhtevasına uymadığı ve gerçeği yansıtmadığı Diyanet İşleri Başkanlığı'nca tespit edildi.Müfettişlerce yapılan inceleme neticesinde Gülen'in 5682 sayılıPasaport Kanununun Ek-4'üncü maddesine göre yeşil pasaport alması şeklindeki idari işlemin baştan itibaren yok hükmünde olduğu, bu nedenle Pasaport ve GüvenliBelge Daire Başkanlığı'nca ilgilinin zaten yok hükmünde olan pasaportunun iptaliile ilgili gerekli işlemlerin yapılması gerektiği kanaatine varıldı.Bu nedenleilgilinin yeşil pasaportunun Erzurum Valiliğince iptal edildiği öğrenildi.Diyanet İşleri Başkanlığınca Gülen'in özlük dosyasında yapılanincelemede; bahse konu yazının dosyada bulunması gereken paraflı nüshasının bulunmadığı 18 Mart 2014 tarihinde tutanak altına alındı.1990 yılına ait giden evrak kayıt defterinin 682'nci sayfasında yapılan incelemede evrak kayıt, sayı ve tarihinin doğru olduğu ancak ilgi (c)sayılı yazı ile gönderilen evrakın içeriğinin Gülen'in özlük dosyası içeriğineuymadığı ve gerçeği yansıtmadığının anlaşıldığı belirtildi.İncelemeyle ilgili, 'Çanakkale İl Müftülüğü'nde vaiz olarak görev yapmaktayken 20 Mart 1981'de istifaen görevinden ayrılan Fethullah Gülen'inistifa ettiği tarih itibariyle kadrosunun 6, müktesep derecesinin 6, kademesinin 7 olduğu, emsallerinin ise 11 Nisan 1981'de Resmi Gazete'de yayımlanan15/04/1989-366 sayılı KHK ile yürürlüğe giren gösterge tablosunda 6. derece 7.kademenin gösterge karşılığı olan 4. derecenin 1. kademesine tekabül ettiğinden ilgilinin o günkü durumunun 5682 sayılı Pasaport Kanununun Ek-4'üncü maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir' değerlendirmesinde bulunuldu.AA | CNN Türk